Türkiye’nin kanamaya devam eden problemlerden biri de bir türlü bitirilemeyen, ancak fazla şehit verilmesiyle gündeme geldiği halde yoğun gündemin arenasında yine kaybolan terör meselesi.
En son Hakkâri Şemdinli’de yağışlı ve sisli havada Türkiye’ye sızan teröristlerle çıkan çatışmada altısı asker, iki güvenlik korucusunun şehit edilmesi ve ertesi gün Diyarbakır’da PKK’nın hücre evine operasyonda bir polisin şehit edilip dokuzunun yaralanmasıyla gündeme gelen terör sorunu, ne yazık ki çok geçmeden yine unutturulmaya terk edildi.
Suriye topraklarında 70’ten fazla şehidin verildiği El Bab’dan sonra İdlib’de, akabinde Afrin’de yapılacak sınır ötesi harekâtın sürdüğü ve iktidarın her fırsatta “terörle artık ülke topraklarında değil, sınırlar dışında mücadele edildiği”ni söylediği süreçte, Kuzey Irak’tan sızan teröristlerin son kanlı eylemi ne anlama geliyor?
TERÖR SINIRLARIN İÇİNDEN SALDIRIYOR
Bilindiği gibi özellikle “cumhurbaşkanlığı sistemi” referandum propagandasında iktidar cânibinden en üst düzeyde söylemlerde, bastırılan “evet” broşürleriyle afişlerde, “evet’ çıkması halinde terörün sona erdirileceği vaad edildi.
Mitinglerde, Cumhurbaşkanı, Almanya ve Hollanda’ya “gerekli cevabın verilip hesabının sorulması”ndan “81 ilde ‘tabiat turizmi seferberliği”ne, “ekonominin düzelmesi”nden “şehirlerimizin etrafında yokluk içinde sığınacak bir çatı arayan insanlarımızın yaptığı çirkin gecekondulardan kurtulmaları”na ve “terörün sona erdirilmesi”ne kadar herşeyi “16 Nisan” takvimine bağladı.
Başbakan ve hükümet sözcüsü, “16 Nisan’dan sonra ‘evet’ çıkarsa tüm terör örgütleri bitecek” diye taahhütte bulundular. AKP iktidarı, “terörün bitmesi”ni “evet”e bağladı; “referandumda ‘evet’ çıkacak, terör bitecek, ülke güllük gülistanlık olup uçacak!” sloganları tekrarlandı. Hatta “hayır” diyenler “teröre destek” ve “hıyânet”le suçlandılar.
Teröre karşı amansız mücadele verildiğini belirten Başbakan, “Bingöl Meydanı’ndan sesleniyorum, Teröre büyük darbe vurduk, artık can çekişiyor. 16 Nisan’dan sonra size söz veriyorum, sandıktan ‘evet’ çıkacak FETO de, PKK da, DEAŞ da bitecek” dedi. (AA, 5.5.17)
Oysa iktidardan her fırsatta “terörün belinin kırılıp sona erdirildiği” ve “terörle mücadelede başarılı olunduğu” açıklamaları gelirken, İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay’dan her gün operasyonlarla başta PKK olmak üzere terör örgütlerinin çökertildiği bildirilirken, her gün en az bir ve daha çok şehit haberi gelmeye devam ediyor. 16 Nisan’dan bu yana 120’den fazla şehit verilmesi, “Terör örgütü artık eylem yapamaz hale geldi” söyleminin altının boş olduğunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanı’nın dokuz şehidin verildiği gün Manisa’da “Suriye ve Irak terörü üreten bataklık haline gelmiştir; bu iki ülkede tüm terör kamplarını yok edeceğiz” derken, Kuzey Irak’tan sızan teröristlerin yaptığı terör eylemiyle yeni şehitler veriyoruz.. (AA, 3.11.17)
“BİRE ON’LA TERÖR ÖNLENEMİYOR…
Bir diğer çarpıcı husus, önlenemeyen terör saldırılarındaki şehitlerin “imha edilen” terörist sayısı ile kamufle edilmeye çalışılması. İçişleri Bakanı’nın son dokuz ayda 1068 teröristin etkisiz hale getirildiğini söylemesi. Millî Savunma Bakanı’nın, “Yaklaşık iki yıllık zaman içerisinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 10 bin 657’dir ve bu önemli bir başarıdır” diye konuşup terörle mücadelede başarıyı öldürülen terörist sayısıyla anlatması.
Ve Cumhurbaşkanı’nın “İşte son günlerde elhamdülillah 1’e 10 gidiyor; bedelini bu kadar ağır ödetiyoruz, ödetmeye de devam edeceğiz” sözleri.
Oysa terörün kaynağı kurutulmadıkça, dağa çıkışlar, terör örgütüne katılımlar engellenmedikçe, bizzat ilgililerin ikrarıyla yüzlerce canlı bombanın sızdığı kevgire dönen sınırlar kontrol altına alınmadıkça, sadece terörist öldürmekle terörün bitmediği, kırk yıla yakındır arkası gelmeyen terör olaylarıyla, resmî raporlarla ortada.
Bu konuda, Genelkurmay eski Başkanı Başbuğ’un, 6 Temmuz 2010’da, “1984’ten 2010’a kadar 26 yılda 30 bin teröristin öldürülüp 10 bininin yaralı ve teslim alınmasıyla toplam 40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi. Güvenlik kuvvetleri beş defa PKK’yı bitirdi; lâkin ‘terör örgütü dağıldı, bitti’ diye yanlış algıladık, ama aslında terör örgütü bir türlü bitmedi” yakınması, terörü türeten terör bataklığı kurutulmadan salt terörist öldürmekle terörün sona erdirilemediği gerçeğinin itirafı.
“Terörle mücadele”de önce yanlış teşhise son verilmeli…