"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Tek kişilik sistem”

Cevher İLHAN
11 Mart 2017, Cumartesi
REFERANDUM YANILTMALARI - 4

Referandum yanıltmalarından biri de “yeni sistem’in ekonomiyi uçuracağı ve Türkiye’de terörü sona erdireceği”nin ileri sürülmesi. AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası 1 Kasım seçimleri öncesinde bazı bakanların “AKP iktidar olmazsa kaos olur!” örtülü tehditlerine benzer, Cumhurbaşkanı başdanışmanlarıyla iktidar partisi sözcülerince her fırsatta “evet çıkmazsa terör tırmanır” tehdidinin savrulması.

Halbuki sözkonusu 18 maddede ülkenin temel sorunlarının başında gelen terörle mücadele ile kırılganlığa giren ekonominin iyileştirilmesine dair hiçbir düzenleme yok.

Tam tersine, ekonomistler, “evet” çıkması halinde ekonomistlerce, yargı bağımsızlığının, hukuk güvencesinin bütünüyle ortadan kalkmasıyla belirsizliğin baş göstereceği, yabancı sermayenin bütünüyle kaçacağını kaydediyorlar.

Yine konunun uzmanları, 7 Haziran sonrası 33 kişinin katledildiği Suruç canlı bomba saldırısı ve 104 vatandaşın can verdiği Ankara Gar patlamasıyla devam eden sürecin tekrarlanıp terörün tırmanabileceğini belirtiyorlar.

Sanki on beş yıldır tek başına iktidarda değillermişçesine sırf oy devşirmek hesâbıyla “evet çıkarsa terör durur” söylemi, bu süreçte bile bile “terörün durdurulmadığı” dehşetli garabetini ortaya çıkarıyor…

“KAOS ÇIKAR!” GARİP TEHDİDİ…

Bir diğer yanıltma, “hayır çıkması halinde istikrarsızlık geleceği” iddiası. Oysa yapılan tahlillerde aksine “evet” çıkması durumunda ülkenin tam bir bilinmezliğe sürükleneceğine dikkat çekiliyor.

Zira hukukçuların tesbitiyle, iki binin üzerinde kanunun cumhurbaşkanlığı sistemiyle uyumlaştırılması gerekecek. Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tamamıyla ortadan kaldırıldığından Anayasanın en az 60 maddesinde değişiklik yapmak durumunda kalınacağından Anayasada, yasalarda ve mevzuatta birbiriyle çelişen ve nakzeden karışıklıklar ortaya çıkacak.

Ayrıca halkın seçtiği Meclis’in yürütmeyi –hükûmeti denetleme işlevinin ortadan kalkmasıyla kalınmayacak; “kanunla düzenlenen” yaklaşık 68 konuda cumhur-başkanının kararnâmeleri devreye gireceğinden millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in kanun yapma yetkisine ikinci bir yasama merciinin eklenmesiyle mevzuatta ve yönetimde belirsizlik hüküm sürecek.

Özetle, “evet” çıkması durumunda, 1876’dan bu yana –tek parti dönemiyle, darbelerle, ara dönemlerle, zaman zaman inkıtaa uğratılsa da- Osmanlı’dan tevârüs eden Meşrûtiyet’le süregelen parlamenter demokratik sistemin kaldırılmasıyla Türkiye tam bir karmaşaya sürüklenecek.

Diğer yandan kastedilen “siyasî belirsizlik” ise, 7 Haziran sonrası terörün azdırılıp tırmandırıldığı vetirede, istikşâfi görüşmelerle süre doldurularak ve bütün teâmüllere aykırı olarak Meclis’in ikinci partisi ana muhalefet partisine hükümeti kurma görevi verilmeyerek sırf yeniden -AKP’nin kazanacağı bir seçime gitmek adına- göz göre göre sürecin savsaklandığı herkesim mâlûmu.

ASLINDA “BAŞKANLIK SİSTEMİ” DEĞİL

Ancak en büyük yanıltma, “ucube sistem”in siyasî iktidar cânibince “demokratik başkanlık sistemi” olarak lanse edilmesi.

Oysa “başkanlık sistemi”nde öncelikle tam bir kuvvetler ayrılığı var. Başkan’ın yetkileri sınırlıdır, kuvvet kanundadır. Güçlü bir yasama ve yargı vardır. Amerika örneğinde olduğu gibi Başkan’ın “sağlık reformu”nu ve bütçeyi Kongre’den geçiremeyip “zavallı Obama” durumuna düşmesi, Trump’ın yedi Müslüman ülke vatandaşlarına getirdiği vize yasağı kararnâmesinin mahalli ve federal mahkemelerce askıya alınması bunun son tezâhürleri.

Hülâsa, “başkanlığın” en başarılı uygulandığı ABD’de Kongre’nin ve bağımsız yargının denetimine tabi iken, tek kişilik lâ-yüs’el “cumhur-başkanlığı hükümet sistemi”nde hiçbir denge - denetleme ve hukukî mekânizma bulunmuyor.

Millet irâdesinin temsilcisi Meclis, hükümetin oluşumunda devre dışı; seçmen “bir kişi”yi seçiyor ve “o kişi” sayıları sınırsız yardımcılarının yanı sıra bakanları, yüksek yargıyı bürokrasiyi atıyor.

Bundandır ki, iktidar adına konuşanların “sistem”i savunmalarında ifâde etmek zorunda kaldıkları gibi, aslında getirilmek istenen şeyin “başkanlık sistemi’ olmadığı, ‘Türk tipi tek kişilik cumhur-başkanlığı hükûmet sistemi’ olduğu” ikrarı her şeyi ortaya koyuyor…

Okunma Sayısı: 3053
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı