"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suikast çarpıtılmadan soruşturulmalı

Cevher İLHAN
22 Aralık 2016, Perşembe
Rusya Büyükelçisi’ni katleden suikastçının uzun süre binada tek başına kaldığı halde neden derdest edilip sağ yakalanmadığına dair hâlâ cevapsız kalan sorular, Karlov’u kimin, neden ve hangi maksatla öldürdüğü istifhamlarını gündeme getiriyor.

Bu tablo, bizzat hükümet sözcüsünün ikrarıyla küresel güçlerin “vekâlet savaşları” verdiği, kırktan fazla istihbarat servisinin cirit attığı ve onlarca silâhlı örgütün çatıştığı Suriye ve bölge üzerindeki emperyal güçlerin Suriye’de ateşkes ve barışı istemediğini açıkça ortaya koyuyor.

Aslında Rusya uçağının düşürülmesi üzerine Türkiye ile arasında baş gösteren krizin çözümünde büyük gayret gösteren Büyükelçi’nin, katıldığı serginin açılışındaki son sözlerinin, “Türkiye ile Rusya ilişkileri normalleştikten sonra Ankara’da yapılan ilk etkinliktir bugün hazır bulunduğumuz sergi” olması, suikastın hedefin Suriye’de varılacak bir ateşkes ve barışın sabote edilmesi olduğu açıkça ele veriyor. 

Koruma almayan Büyükelçi’ye neden koruma verilmediği, Çevik Kuvvet’e mensup bir polisin nasıl bir saatten fazla “Büyükelçi’nin koruması rolü”nü oynamasının farkına varılamadığı, 

Gerçek şu ki, suikast bağlantılarının ve cinâyetin arkasındaki karanlık ellerin ellerin bu doğrultuda soruşturulması gerekiyor. Kremlin’in bile “Suikastın arkasında kimin olduğu’ sorusunun cevabının henüz erken olduğu”nu bildirdiği vasatta, peşinen suçlayıcı yakıştırmalar, esas bağlantıları karambola getiriyor, ortalığı karartıyor.

Suikastın ustaca hazırlanan bir tertip olduğu, suikastçının “tetikçilik” yaptığı, suikastın arkasında Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerinin düzelmesini istemeyen uluslararası güçlerin parmağının olabileceği hususları inceleme ve araştırmalar sonucu elbette ortaya çıkacak. 

Ne var ki, bu olayın da saptırılarak sürecin sulandırılmasına çalışıldığı görülüyor. 

Esasen 15 Temmuz’dan sonra yüzde 40’ı tasfiye edilen yargıdan sonra binlerce deneyimli emniyet âmirinin, alanlarında uzmanlaşmış onbinlerce polisin tasfiyesinin terörle mücadelede verdiği zâfiyet, en son 60’tan fazla polisin, askerin ve sivilin şehid edilip katledildiği Beşiktaş ve Kayseri’deki son canlı bomba saldırılarıyla ortada. 

Bunun içindir ki, en ufak bir şüphenin üzerine kararlılıkla gidilmesi gerekirken, günübirlik mülahazalarla mâsumları ve suçsuzları “suçlu”, gerçek suçluları ve cânileri suçsuz haline getiren çarpıtmalardan uzak durulması; yargının mutlaka suçlularla suçsuzları ayırt edip ayıklaması lazım. 

Ve bütün bunlar, Ankara’nın son altı yıldır Suriye’deki iç savaşta taraf olup, silahlı muhalif grupları destekleyerek, bir tek “Şam yönetiminin devrilmesi”ne odaklanarak inadına sürdürdüğü politikaların akıbetsizliğini bir defa daha açığa çıkarıyor. 

Bu bakımdan, Ankara’nın bizzat Dışişleri Bakanı’nın ifâdesiyle, “Öncelikle Halep’teki insani krizin ortadan kaldırılmasının hızlandırılması ve insani yardımların kesintisiz sürmesi için, BM  sürecini tamamlayıcı çerçevede kalıcı bir ateşkesi tesis edilmeli, siyasi çözüme varılmalıdır” açıklaması kayda değer. 

Gelinen safhada bu tesbit, Türkiye’nin Büyükelçi Karlov’un katlinden bir gün sonra toplanan Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanlarıyla savunma bakanlarının katıldığı “Moskova deklarasyonu”nda yol haritasına bağlanıyor.

Ankara’nın, Suriye’de 600 bin insanın katledilmesinden, milyonlarcasının yaralanıp sakat kalmasından, on milyon Suriyelinin evini, işini terk edip göçe zorlanarak perişan olmasından, iç savaşla ülkenin tahrip edilmesinden, Yeni Asya’nın manşetiyle “Ba’del harabi’l Halep (Halep harap olduktan sonra), BM çerçevesinde kalıcı bir ateşkesin sağlanması için akl-ı selime gelip bölge ülkeleriyle Suriye’de ateşkesin teminiyle insani yardımların ve barışın sağlanması politikalarına gelmesi fevkalâde önemli. 

Yeni barış ve çözüm yeni “çıkışlar”la bozulmamalı...

Okunma Sayısı: 4184
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • emre

    14.1.2017 15:44:59

    Teşekkür ederiz bu güzel yazınız için.

  • metin

    22.12.2016 14:33:18

    Gerçekten sağduyulu ve objektif bir sekilde olayları analiz ettiginiz icin teşekkürler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı