Son bir buçuk yılda sivil, asker ve polislerin hedef alındığı 32 canlı bomba ve bombalı araç terör saldırısında 363’ü sivil 460 vatandaş can vermiş, iki binden fazlası yaralanmış.
Böyle bir tabloda televizyonlara çıkan çoğu iktidara “iliştirilmiş uzmanlar”, medya yorumcuları, “terör bitiyor” nakaratını tekrarlıyorlar.
MEDYATİK TERÖR ÇARPITMALARI
Şu garabete bakın ki, devletin onlarca kanalında, patronların televizyonlarında, resmi ve özel ajanslarda, gazetelerde siyasi iktidara övgülerin ötesine geçilmiyor; ciddi bir analiz yapılmıyor.
Bu hale nasıl gelindiği, niye terörün tırmanıp yaygınlaştığı sorulmuyor. Her birinde onlarca-yüzlerce insanımızın katledildiği terör saldırılarının araştırılmasına dair muhalefetin Meclis’e verdiği önergelerin iktidar grubunca reddedilmesinin sebebi soruşturulmuyor.
Tek yönlü algı operasyonu o denli ki, “terör programları” bile iktidarın propagandası aracına dönüştürülüyor. On dört yıllık iktidara en ufak bir eleştiri getirenler suçlanıyor.
Düşülen vartada her kanlı terör saldırısından sonra iktidar cânibinden, “terör can çekişiyor” mesajları veriliyor. Her defasında, “Şehitlerin kanı yerde kalmayacak, hesabı mutlaka sorulacak!” “Bunlar son çırpınışlar”, “Terörün sonu geldi” lâfları ediliyor.
Oysa katliam gibi terör saldırılarının sürmesi, terörün bitmediğini, gerilemediğini, tam tersine daha da azdığını ortaya koyuyor. Siyasetin, Meclis’in, muhalefetin dışlandığı, kapalı kapılar arkasında yanlış eksene oturtularak bağlamından koparılan “çözüm süreci”nde hızlanan dağa çıkışlar sürüyor.
Her operasyon sonrasında “etkisiz hale getirilen teröristler”in sayısı verilse de, dağa çıkışların bunun birkaç katı olduğu, PKK’dan IŞİD’e örgütlerin hala militan devşirdiği vakıasının üstü örtülüyor.
TERÖR BİTMİYOR, ARTIYOR!
Devletin terörle mücadeledeki başarısızlığı ortada.
Genelkurmay eski Başkanı Başbuğ’un, 6 Temmuz 2010’da, “1984’ten 2010’a kadar 26 yılda 30 bin terörist öldürülüp 10 bininin yaralı ve teslim alınmasıyla toplam 40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi. Güvenlik kuvvetleri beş defa PKK’yı bitirmiş; ‘terör örgütü dağıldı, bitti’ diye yanlış algıladık, ama aslında terör örgütünün dağ kadrosu duruyor” açıklaması bunun itirafı.
“PKK’ya katılımların azaldığı”nın bir çarpıtmadan ve iktidar propagandasından ibaret olduğunu, iktidar hesâbına yapılan yanıltmaların aksine, taktik değiştiren örgütün terör bölgesi dışında şehir yapılanmalarını güçlendirdiğini ve yeni yılda şehir eylemlerini de arttıracağını değerlendiren analistlerin, “Daha önce kırsaldan militan desteği alan örgüt, şehir merkezlerine yöneldi. Özellikle 17-18 yaşlarında gençler şehir merkezlerinden toplanarak başta Kandil olmak üzere diğer kamplara eğitime götürülüyor. PKK’ya katılımlar hâlâ devam ediyor” tesbitleri kayda değer. (Ahmet Takan, Yeniçağ, 18.12.16)
Buna göre, sabıka kaydı olmayan, kamplarda eğitim alan militanlar, dış servislerin de desteğiyle şehir eylemleri için yeterince önlem alınmayan sınırlardan yurda sokularak en son Beşiktaş ve Kayseri’de patlatılan hunharca terör eylemlerini tertipliyorlar.
Tırmanan teröre karşı, kamuoyunu oyalayan, halkın tepkisini kullanan günübirlik hamasî söylemlerin ötesinde, güvenlik ve istihbarat zaaflarının âcilen giderilmesi, Meclis zemininde demokratikleşme, hak ve özgürlükler ekseninde köklü ekonomik, sosyal ve kültürel düzenlemelerle kapsamlı stratejik eylem planlarının hazırlanması lâzım.