Gerçek şu ki, daha menfur “darbe girişimi”nden önce Rusya ile krizden dönüşün alâmetleri belirirken, aylarca tekrarlanan bir dizi restin aksine Cumhurbaşkanı, “Bir pilotun yaptığı yanlış sebebiyle koskoca Türkiye’yi feda etmesi gerçekten düşündürücüdür” hayıflaması dikkati çekiyordu.
Uçak krizinin ardından, önceden belirlenmiş programla Rusya’ya giden bir muhalefet partisi başkanını “hainlik”le suçlayan iktidar partisi temsilcilerinden, Rusya ile yeniden işbirliği demeçleri geldi. Hükümet sözcüsü, “Ne Türkiye Rusya’dan, ne Rusya Türkiye’den vazgeçemez; Ümit ederim ki Rusya’dan da benzer bir sinyal gelecektir” ifadelerini kullandı. (15.6.16)
Akabinde Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Erdoğan’ın Putin’e gönderdiği Rusça “mektup”ta, olayda ölen pilotun âilesine başsağlığı mesajında “af dilerim” anlamına gelen ‘izvinitye’ ifadesine dikkat çekti, Peşinden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, sözkonusu “mektup”ta, Rus askerî uçağının düşmesiyle ilgili derin üzüntü ve taziyenin sunulmasıyla beraber “kusura bakmasınlar diyorum” cümlesinin yer aldığını teyid etti. (gazeteler, 27.6.16)
“UÇAK DÜŞÜRÜLMESİ” İKRARLARI
Bu arada, Kremlin’in “Erdoğan’ın özür dilediği” açıklamaları Rus basınında büyük yankı uyandırırken, bakanlar Putin’le görüşüceği “müjdesi”ni verdiler. (TRT Haber, 27.6.16)
Ve Rus iş adamlarına “İki ülke ilişkilerine kastettiler” diye yakınan Erdoğan’ın Putin’e uçak krizinden dört gün önce “Türkiye Suriye’nin kuzeyine girecek” dediği, “Putin’in izin vermesi üzerine iki ülkenin yakınlaşmasından korkan Amerika ve İsrail’in uçağı düşürüp provoke ettiği” iddialarıyla beraber en üst düzeyde ve “iktidara ilişik medya”da Rus jetini düşüren pilot suçlanmaya başlandı. (Yeniçağ, 1.6.16)
Hatta Rusya’ya bağlı Kuzey Kafkasya özerk bölgesi İnguşetya Cumhuriyeti lideri Yunus-Bek, Rus jetinin Türkiye’nin bilgisi dışında Ankara ile Moskova’nın arasını açmak için düşürüldüğünü ifâde etti. (gazeteler, 21.7.16) Bu bağlamda “Rus pilotunu havada cânice öldürenlerin İzmir’de gözaltına alınmaları, Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesi için önemli bir adım olduğu” yorumları yapıldı.
O denli ki, Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov ile yaptığı görüşmenin ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, önceki Başbakan Davutoğlu’nun “Emri ben verdim” sözünü tekzip edercesine, “24 Kasım’da Rus uçağını düşüren pilotlar, kararı kendileri aldı; bu pilotların darbe girişimi sırasında bombardımanlara katıldığı bilgisi elimizde mevcut” diye konuştu. (Sputnik, 26.7.16)
Kısacası, Rusya ile krizle Türkiye’nin büyük kayıplara uğraması, o denli bir travmaya sebebiyet verdi ki, daha üç ay önce, “İnsanın bir Rus uçağı düşürmesi geliyor!” diyen bir iktidar partisi milletvekili, “Türkiye-Rusya ilişkilerinde yeni dönem başladı, hayırlı olsun” tweeti attı.
Zira krizle birçok sektörü krize sokan, bu yılın ilk altı ayında Rusya’dan ithalatı yüzde 30 azaltıp ihracatı yüzde 60 gerileterek Türkiye ekonomisini ve dış ticaretini vuran vartaya düşürdüğü ortada idi. Bir çok sektörde yüz binlerce vatandaşın gelen dövizle istihdamıyla, yüksek rakamlı işsizler ordusuna yeni ekler ve yükler bindirdi.
YANLIŞ VE YETERSİZ POLİTİKALARLA…
Bunun içindir ki, Rusya krizinin çözümüyle bölgesel işbirliği, iki ülkenin ekonomik ve siyasî menfaatlerinin yanısıra, bölge barışı ve istikrarı bakımından oldukça önemli.
Özetle, AKP iktidarında Ankara’nın yanlış politikaları ve özellikle Suriye’ye karşı “angajman kuralları”nın Rusya’ya karşı uygulanmasıyla uçak düşürmenin siyasî rant hesâplı istimali, Türkiye’yi telâfisi güç sıkıntılara soktu. Rusya ile arasını açmakla, sâdece büyük ekonomik zararla kalmadı; Müslüman komşusu Suriye’den tecrit etti, beynelmilel zeminlerde büyük itibar kaybına uğradı.
Özetle, günü kurtaran ufuksuz sığ politikaların bedelini millet ödüyor.
Neticede, Rusya’dan resmen “özür dilenme” pahasına siyasî iktidar, yanlış ve yetersiz politikalarla Rusya ile bozulan işbirliğini onarmaya yöneldi. Ne var ki, “kumpasa geldik”, “aldatıldık”, “hata ettik” gibi algı operasyonlu politik propagandalarla yine gürültüye getirilerek geçiştiriliyor. Ankara, Rusya kriziyle açığa çıkan “stratejik derinlikli dış politika” iflâsından dersler çıkarmalı.