"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ramazan etkinlikleri” (2)

Cevher İLHAN
23 Haziran 2016, Perşembe
“Ramazan etkinlikleri” ile mübarek ayın ruh ve mânâsını rencide eden kırılma, “Ramazan’ın bir parçası ve gereği” olarak algılatılıp âdeta kanıksanır hale getirildi.

İlginçtir ki, AKP iktidarında insanları ahlâkî dejenerasyon tuzağına düşüren “eğlence ve sefahat kampanyası”na sadece belediyeler değil, diğer devlet kurumları, bazı bakanlıklar da katıldı.

AB Bakanı Ömer Çelik’in başında bulunduğu dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2013’te “Ramazan’da Caz İstanbullularla buluşuyor” sloganıyla, “dünyanın Ramazan’da yapılan tek caz festivali” övgüsüyle, Bakan Çelik, “cazseverler için erken bayram hediyesi” olarak “Ramazan’da caz festivali”ni başlattı. (İHA, 25.7.13)

Keza büyük şehirlerde, Ramazan’dan önce ve Ramazan boyunca, “Festivaller gümbür gümbür geliyor!”, “Şehrimize yıldız yağacak!” anonslarıyla eğlence ve tüketim çılgınlığı telkin edildi, ediliyor.

Terâvih vaktine denk getirilen, gece yarılarına, sahura kadar süren eğlence furyasında “İslâm ülkelerinden esintiler” perdesinde getirilen kızlı-erkekli raks grupları “folklor” diye oynatılıp bir dizi lehviyat sergileniyor.

Özetle, yabancıların bile âileyi ve gençliği tahribinden yakınıp yasakladıkları, milletin mânevî kültür yapısıyla, âile mahremiyetiyle uyuşmayan çarpık görüntülerle körpe zihinleri zehirleyen “dizi filmler”le medyatik tahribata sinsi bir “Ramazan eğlenceleri” savrulması eklendi, ekleniyor…

ŞOV, ŞENLİK VE ŞÖLENLERLE DEJENERE!

Diğer yandan “Ramazan şenlikleri”nde helâl ve haramın, sevap ve günahın birlikte pazarlanmasıyla, “karnaval coşkusu”ndaki festivallerle, “shopping festler”in, “alış veriş şölenleri”nin reklamlarıyla, vatandaşlar, firmaların, markaların acımasız rekabet, satış ve menfaat savaşlarına figür yapılıyor.

Vakıa şu ki, dansçılara, şov gruplarına, “yıldızlar”a milletin milyonları harcanarak, çoğu siyasî iktidar belediyelerinin sponsorluğunda politik propaganda aracı haline getirilen “Ramazan festivallleri”, Cahiliye dönemi Araplarının Kâbe’yi ticaret ve turizmin rant ve menfaat aracı ve gelir kaynağı haline getirdikleri panayırlarına benziyor.

En vahimi, “Ramazan etkinlikleri” kumpasıyla muhâfazakâr çevrelerin “eğlence ve sefâhet kumpası”a çekilmesi. Meydanlarda, caddelerde, sokaklarda neon ışıklarla, havai fişek gösterileriyle, mazbut ve muhâfazakâr âilelerin de farkında olmadan “eğlence sektörü”nün bir parçası haline getirilmesi. İbâdet, duâ ve Kur’ân ayı Ramazan’da bile dünyaya ve eğlenceye “alıştırılması!”

Ahlâk dışılık, şiddet, reklâmlara kadar giren reyting peşindeki yıkıcı televizyon yayınları, toplumu mânen felç eden dizi filmlerin yanı sıra “Ramazan şenlikleri”yle kitlelerin hummalı câzibedar sefahate cezb edilmesi. “Ramazan”la toplumun dünyevileşme girdabına düşürülmesi.

Neticede, araya “ilâhî grupları”, “Hacivat-Kargöz oyunları” gibi gösteriler sokuşturularak sürdürülen ve “Ramazan gelenekleri” perdesinde Ramazan’la ilgisi olmayan müzik, dans, gösteri ve şovlarla, ibadet, duâ, tevbe ve istiğfar zamanı olan Ramazanı’n kudsiyeti lekeleniyor…

İSLÂMÎ ÂDAPLA ADAPLANMIŞ GELENEKLERLE…

Ne var ki, bütün tahribata karşı başta Diyanet ve sorumlu merciler, her sene “Ramazan’ın mânevî iklimi bozulmasın” çağrılarıyla kalıyor. Cılız ve çoğu lâfta kalan, “iftar programları, Ramazan çadırları eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemeli” uyarılarıyla kalınıyor.

İftar çadırlarının maksadının dışına çıkarak bir gösteri ve propaganda aracına dönüştürülmesine hiçbir ciddî tedbir alınmıyor. 

Oysa Ramazan’ın asıl mânâsını unutturan, ulvî gayesini saptıran, mânâ ve mâhiyetiyle bağdaşmayan, mübârek ayı bir tür eğlence, karnaval ve festival havasına sokan “Ramazan etkinlikleri”ne mutlaka ve âcilen etkin ve ciddî tedbirler alınmalıdır.

“Ramazan programları”nda asıl olan “Ramazan’la değişmek” olmalı; “Ramazan’ı değiştirmek” olmamalı; “Ramazan gelenekleri”, İslâmî âdapla edeplenmelidir… 

Okunma Sayısı: 1550
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı