"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ortadoğu’da “uydu devletçikler” plânı

Cevher İLHAN
25 Ekim 2016, Salı
“Musul meselesi”nin arka plânı (4)

Onlarca silâhlı örgütün çatıştığı Suriye iç savaşı sürerken, “Musul’u  kurtarma” paravanında Irak’ın yeni bir iç savaşla daha da parçalanıp çökertilmesi senaryosunun sahnelendiği açığa çıkıyor. 

Mâlum evvela 12 yıl süren amansız ambargonun ardından 1991 Birinci Körfez Savaşıyla “uçuşa yasak bölge” ve Türkiye topraklarında konuşlandırılan Amerikan “Çekiç Gücü” ile Irak kuzeyden ve güneyden koparıldı. 2003’teki Amerikan-İngiliz Batılı savaş ortaklarının işgaliyle iki milyon insanın katledildiği, nüfusunun üçte birini aşan on milyon sivilin evlerinden - yurtlarından sürülerek perişanlığa sürüklendiği, bir o kadarının da yaralı – sakat kaldığı işgalle bu kopuş daha derinleştirildi. 

Bu maksatla mezhebî ve etnik tefrika ve taksim kotası Irak anayasasına sokularak ”federatif sistem” ve “özerk yönetimler” perdesinde önü açılan bölünme “yasallaştırıldı..” Milletvekili seçiminde mezhebî-etnik kotalarla parçalanmış yönetime zemin hazırlandı. 

İki sene önce bütün dünyanın gözü önünde Musul’u işgal eden IŞİD’in, kontrolündeki alanlarda Şiî halkı imhası ve buna karşı Şiî milislerin Sünnilerin evlerini yıkıp yakmasının amacı bu idi. 

“İÇ SAVAŞ STRATEJİSİ”YLE

Keza ABD’nin bölgede “İsrail’den sonra en yakın müttefik” olarak ilân ettiği Kuzey Irak bölgesel yönetimi, işgalcilerin desteklediği emr-i vakilerle Arap-Türkmen nüfus ağırlıklı Musul ile Türkmen-Arap yoğunluklu Kerkük’e kuzeyden “peşmerge valiler” atayıp oluşturduğu “şehir meclisleri”yle Arap ve Türkmen yerleşim birimlerinin demografik yapısını değiştirerek “Kürtleştirdi.”

On üç yıllık işgalde, 800 binlik Musul nüfusunun 1.5 milyona çıkarılmasının maksadı bu idi.

İşgalle dağıtılan Irak ordusunun ağır ve hafif silâhlarını PKK ve bölgedeki terör örgütleri yağmalarken, Bağdat’ın kontrolündeki araziler ve petrol rezervleri Erbil yönetimine bırakıldı. Şehirler tek tek teslim edildi. Musul ve Kerkük gibi önemli illeri uhdesine alan Kuzey Irak yönetiminin 41 bin kilometrekare toprağını işgal sonrası 75 bin kilometrekareye çıkarması bunun açık tezâhürü. 

Görünen o ki bugün de aynı tuzaklar kuruluyor, aynı oyun sırıtıyor. Üçe bölünen Irak, mezhebî-etnik iftiraklar üzerinden daha da ufaltılmak isteniyor. Ülke yeniden iç savaş arenasına itiliyor. 

Küresel güçlerin Musul’u işgaline seyirci kalıp bölgeye musallat ettikleri IŞİD’i “tasfiye” gerekçeli operasyonun da, yine “Ortadoğu’da yönetilebilir kaos plânı”nın bir parçası olduğu ortaya çıkıyor.

ABD,  İngiltere ve Fransa’nın “Operasyonu 63 ülke ile yaptığı” yanıltmasıyla, Musul üzerinden bütün bölgeyi kapsayacak; Irak’tan Suriye ve Lübnan’a, Kuveyt ve Bahreyn’den Yemen’e uzanıp Orta Asya’ya, Pakistan’dan Afganistan’a yayılacak, bütün İslâm dünyasını kuşatan topyekûn mezhep çatışması ve savaşına ortam oluşturuluyor.

Kısacası, 1982’de “İsrail millî güvenlik konsepti”ndeki “bölünmüş bir Irak İsrail’e Suriye’nin kapılarını açar” stratejisiyle “Irak’ın üçe bölünmesi” hedefiyle ülke parçalanıyor. Bunun için, terör ve tefrika ile kanlı ve kirli bir iç savaş körükleniyor.

SEVR’İN VERSİYONU YENİ BOP

Hulâsa, Bediüzzaman’ın dikkat çektiği, “Harb-i Umumî (Birinci Dünya Savaşı) neticesinde Avrupa zâlimleri, devlet-i İslâmiyenin (Osmanlının) nurunu söndürmek ve Kur’ân’ın zararına gayet ağır şerâitle (şartlarla) kâfirâne fikirlerini icrâ etmek niyetiyle, âlem-i İslâma ve Kur’ân’a müthiş bir suikast plânı” olan Sevr ile “dünyayı dine tercih anlaşması“ olan Lozan gibi “gaddarâne muahedeler”in vahim neticeleri tatbik ediliyor. (Şuâlar 619, Kastamonu 17, Emirdağ Lâhikası, 277-8, 286)

İngiliz mahreçli “Sykes-Picot plânı”ndan tam 100 yıl sonra aynı menhus projenin versiyonu ile Batılı mihraklarca, IŞİD ve benzeri örgütler üzerinden bölge haritası yeniden çizilip Ortadoğu’nun dilimlenmesiyle İslâm ülkeleri bir defa daha parçalanıyor.

Ve Amerika’nın, Afganistan’ı ve Irak’ı işgal emrini veren Evangelist Bush’un Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’in 7 Ağustos 2003’te The Washington Post’taki “Ortadoğu’nun dönüşümü” makalesinde, “Fas’tan Afganistan’a Türkiye dahil 22 Müslüman ülkenin bölünmesiyle ‘uydu-peyk devletçikler’e ufaltma plânı” olan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) makyajlanarak uygulanıyor.

Bu açıdan Ankara’nın, Türkiye’nin ve bütün bölgenin başına gâileler açacak oldubittilere karşı fevkalâde dikkatli olması, bölge hârici ecnebilerin oyunlarına gelmemesi, tuzaklarına düşmemesi fevkalâde önemli…

Okunma Sayısı: 2028
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • bekir

    25.10.2016 15:17:21

    muthiş bir analiz.peki bopa biz destek vermedik mi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı