"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Kanlı darbe girişimi”ne karşı...

Cevher İLHAN
18 Temmuz 2016, Pazartesi
Demokrasiye, hukuka, millet irâdesine bir saldırı olan darbenin önlenmesi fevkalâde değerli.

Zira 1909’daki 31 Mart Vak’asından, 27 Mayıs kanlı darbesine, 12 Mart Muhtırası ve 12 Eylül ihtilâlinden 28 Şubat “postmodern darbesi”ne kadar dayatılan bütün darbe ve ara dönemlerde demokrasi katledildi, millet irâdesine ve meşruiyete el konuldu. 

Belli ki, ciddî bir hazırlık süreciyle bir kalkışma olmuş. Birçok darbe ve ara dönemde Meclis kapatıldı, kapısına kilit vuruldu, tasfiye edildi; lâkin hiçbirinde son karanlık darbe girişiminde olduğu gibi Meclis bombalanmadı. 

Bu açıdan, halkın kanlı darbeye karşı direnci, şimdiye kadar onca darbeye sessiz kalan kalabalıklarda demokrasi şuurunun gelişmesini göstermesi açısından fevkalâde önemli.  

Daha önceki darbelerde ve ara dönem dayatmalarında karargâha kadar gidip cuntacı darbecileri dakikalarca ayakta alkışlayan yüksek yargı mensuplarının, üniversite temsilcilerinin, sivil toplum kuruluşlarının, iş dünyasının, sendikaların darbe teşebbüsüne karşı çıkışları kayda değer.

Zira son darbe teşebbüsü olan 28 Şubat postmodern darbesinden ve âdeta geçiştirilen 27 Nisan 2007 e-muhtırasından sonra “demokrasinin vesâyetten kurtarıldığı” nutuklarının atıldığı süreçte parlamentonun savaş uçaklarıyla bombalanması, insanların katledilmesi çılgınlığı,  Genelkurmay Başkanı ile bazı kuvvet komutanlarının rehin alınması, söylem ve iddiaların aksine demokrasinin hâlâ ne denli tehdit altında olduğunu ele verdi. Devşirilen demokrasi dışı güçlerin ne denli derin komplo ve kumpasa teşne olduğunu ortaya koymuştur...

HER HALÛKÂRDA SORUŞTURULMALI…

Millet irâdesine, insan haklarına ve onuruna karşı suikast olan hukuksuz bir darbe girişiminde bu kadar kanın dökülmesi de, tam bir felâkettir. 

Bunun içindir ki, son karanlık darbe girişimini tel’in ve kınamaların vakarla ve sabırla yapılması, ağır provokasyon ortam oluşturmayacak; tahriklerle ülke ve millet üzerinde yeni oyun ve komplolar tuzağına düşürmeyecek dikkatte olunması lâzımdır.   

Darbecilerin kimliği ve amacı ne olursa olsun, bu tür teşebbüsler asla kabul edilemez. Demokrasiden tâviz vermeden, ferâsetle, itinayla meseleye bakıp, Türkiye’nin yeni ekonomik ve siyasî krizlere, daha da vahimi kışkırtmalarla, siyasî rant tamahkârlığıyla, iktidar kavgalarıyla, toplumu kamplaşma ve kutuplaştırma, iç çatışma ve kalkışmalara, kardeş kanının dökülmesine itecek bâdirelere sürüklenmesine karşı teyakkuz olunması gerekir.

Bu belâyı Türkiye’nin başına saranlar her halûkârda soruşturulmalı. Türkiye’nin hangi yanlış politikalarla ve komplolarla bu vartaya düştüğünün muhasebesi mutlaka yapılmalı. Hangi mihrakların bu fecaate sebebiyet verdiği araştırılmalı.

Tam bir kırılma noktasında, hesâbın hukuk içinde sorulması; lâkin darbe girişimi sonrası özel toplanan Meclis kürsüsünde muhalefet temsilcilerinin uyarısı ve çağrısıyla “mülkün temeli olan adâlet”ten sapılmaması, hukukun dışına çıkılmaması, darbeye karşı yapılacak operasyonların çok dikkatli götürülmesi şarttır…

İTİDAL, VAKAR VE SÜKÛNETLE…

Şikâyet, demokratik siyaset dışındaki gayri meşru mahfillerin siyaseti ve devleti dizaynında. Çâre, demokrasinin ve hukukun iyi işletilmesinde, siyasetin demokratikleşmesiyle demokratik parlamenter sistemin güçlendirilmesi ve demokrasinin hukukla tahkiminde.

Gelinen safhada, vatanın ve milletin birliği, beraberliği ve bütünlüğü için provokasyonlara gelinmemesi, demokrasinin ve milletin selâmeti için, siyasî iktidarın, krizi “siyasî rant” için fırsata dönüştürme” benzeri heveslere kapılmadan demokratik zeminde başta Meclisteki ve dışındaki siyasî partiler olmak üzere diyalog ve işbirliğinin hayata geçirilmesi, Meclis zemininde ortak hareket edilmesi, “darbeye karşı “ortak payda”da buluşulması, en az darbe teşebbüsünün önlenmesi kadar büyük ehemmiyet arzediyor. 

Bir isyan hareketi olan son “darbe girişimi”ni ve demokrasiye kasteden bütün suikastları bütünüyle boşa çıkarmak adına, karanlık darbe kalkışmasıyla Türkiye’yi dizayn etmek isteyenlerin oyununa gelinmemesi, alanları dolduran kitlelerin kışkırtmalara kapılmaması için itidal ve sükûnetin muhâfaza edilmesi; azâmî dikkat ve duyarlılığın gösterilmesi elzem…

Okunma Sayısı: 4070
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Rüstem Garzanlı

    18.7.2016 09:32:35

    Bediüzzaman Hazretleri diyor ki: "Rahmet-i İlahiyeden ümid kesilmez. Çünki: Cenab-ı Hak, bin seneden beri Kur’anın hizmetinde istihdam ettiği ve ona bayraktar tayin ettiği bu vatandaşların muhteşem ordusunu ve muazzam cemaatini, muvakkat arızalarla inşaallah perişan etmez. Yine o nuru ışıklandırır ve vazifesini idame ettirir…”(Mektubat sh: 326) Asayişin manevi bekçileri olan Risale-i Nur talebeleri vakî olan bu şer odakların defi için duaya devâm!... 15 Temmuz "Milettin Zaferi" ;şer odakların hüsranı olmuştur. Cenab-i Allah vatanımızı ve milettimizi belâ ve müsübetlerden muhafaza etsin. Amin...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı