"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsrail’le ilişkilerin resmen teyidi - 2

Cevher İLHAN
09 Şubat 2015, Pazartesi
Türkiye’nin gerçek gündemini devre dışı bıraktıran başdöndürücü sun’î gündemin hayhuyunda İsrail’le ticaretin ilerletilmesi vakıası, Dışişleri Bakanı’nın, Almanya’daki güvenlik toplantısına İsrail temsilcinin katılmasına tepki ile katılmaması benzeri çıkışlarla gürültüye getiriliyor.

Gerçek şu ki, İsrail’le ilişkiler, Gümrük ve Ticaret Bakanı’nın Türkiye’nin İsrail’le ticaret hacminin son 11 yılda 5 kat artması ve İsrail İstanbul Başkonsolosunun, “Türkiye - İsrail arasında büyüyen ticaret hacmi iki senede yüzde 25’ten fazla artış gösterdi” açıklamalarıyla kalmıyor.

Hatırlanacağı üzere, “one minute” çıkışı ve Mavi Marmara saldırısından sonra İsrail’den ithalatın yüzde 40 yükseldiği, iki ülke ticaretinin son beş yılın en yüksek oranına ulaştığı açıklanmıştı.

Devlet ajansı AA’nın İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanlığı ile Ankara’daki Ticaret Ataşeliği’nden derlediği bilgilerle, başta kimyevî maddelerle tarım ve rafine petrol ürünleri olmak üzere, karşılıklı ticaretin yüzde 30’u aştığı duyurulmuş; akabinde T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın Meclis Başkanlığı’na 9.7.12 tarihli cevabında İsrail’le ekonomik-ticarî ilişkilerin artışı resmen tescil edilmişti.

Yine AA’nca, İsrail’le askerî ticaret ile hizmet kalemlerine ilâveten, mal ve eşyadan oluşan toplam dış ticaret hacminin bir önceki yılın aynı dönemine oranla 27,6 artış gösterdiği haberleştirilmişti.

Kısacası, Başbakan miting meydanlarında İsrail’i topa tutarken, Türkiye ile İsrail arasında ekonomik işbirliğinin derinleştirildiği, iki devletin resmî kurumlarının belgeleriyle belgelenmişti.

İSRAİL’LE REKOR PETROL TİCARETİ

Bundandır ki, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Has Parti eski Genel Başkanı iken, Ankara’nın İsrail politikalarını sert bir dille eleştirerek, Türkiye’nin Mayıs 2010’de Paris’te İsrail’e OECD vetosunun kaldırılmasıyla “AKP hükümetinin İsrail’e en büyük bir diplomatik zafer sunduğu”ndan yakınmış, “İsrail’le ne ara bu kadar çok askerî ve ticarî anlaşma imzaladınız?” diye sormuştu. Son dönemde ise Ankara’nın Bağdat’ı bypass'la Kuzey Irak’tan getirilen petrolü Türkiye üzerinden İsrail’e akıtılmasına aracılık ettiği, dönemin Başbakanının armatör oğlunun gemisinin İsrail’in en büyük limanı Ashdod’a demir atıp İsrail’e petrol taşıdığı, İsrail’in Yedioth Ahoronot gazetesinin marinatraffic.com adlı denizcilik sitesindeki seyir bilgileriyle ve Enerji Bakanı’nın 93 milyon dolarlık petrol parasının Halk Bankası’na yatırıldığı ifâdeleriyle ortaya çıktı.

Bu arada Şubat ayı başında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) yayınladığı Kasım 2014 Petrol Sektör Raporu’yla, Erdoğan’ın bu kez Cumhurbaşkanı olarak İsrail’e yönelik sert söylemlerinin aksine, Türkiye-İsrail petrol ticaretinin hızlı bir artışla rekor kırdığı tesbit edildi.

EPDK’ye göre, toplam ticaretin yanı sıra İsrail’den 2014 Ekim’inde 179 bin 691 ton olan petrol ithalatı Kasım’da 255 bin 504 tona yükseldi. İsrail, Türkiye petrol ithalatında aylık yüzde 42 artışla petrol ithalatında patlamayla yüzde 9.02 pay ile petrol zengini Suudi Arabistan’ı bile geride bıraktı.

Keza Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verileriyle, Ekim’de İsrail’e 211,6 milyon dolar olan ihracat Kasım’da 214,8 milyon dolara, ithalat daha hızlı artışla 194,8 milyondan 244,3 milyon dolara çıktı...

RESMÎ BELGELERİN TESCİLİYLE

Bu vetirede, İsrail’in Ankara Büyükelçiliği’nin yayınıyla, Türkiye, İsrail ile dış ticarette fazla verdi. Türkiye’nin, İsrail’e gerçekleştirdiği ihracat, geçen yılın ilk yarısında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 29,6 oranında artış göstererek, 781,9 milyon dolar gerçekleşti. İsrail’den yapılan ithalat ise yılın ilk altı ayında, yüzde 24,7 oranında artarak 512,3 milyon dolara vardı.

İsrail’le ticarette rekor üstüne rekor kırılırken, en son Bakanlar Kurulu kararıyla İsrail’in de ithalata ek vergiden muaf tutulduğu, İsrail’e yüzde 25 vergi kıyağı sağlandığı, Ekonomi Bakanı’nın açıklamalarıyla teyid edildi. (Millî Gazete, 6-7, 2.15)

Özetle, İsrail’in Gazze ablukası ve katliâmları sürerken, 47 sene sonra ilk defa İsrail askerleri kirli postallarıyla Mescid-i Aksa saldırıları sürecinde, Ankara’nın Telaviv’le kapalı kapılar arkasında birçok sektörün yanı sıra özellikle gaz ve petrol pazarlıklarıyla enerji alanında işbirliği ve ticaret ilerlemiş. Ayrıca Türkiye’de ekilip tüketilen domatesin yarıya yakınının tohumu İsrail’den ithal edilmiş, Türkiye’nin hibrit sebze tohumu ithalatında İsrail birinci sırayı almış.

Neticede, Millî Savunma eski Bakanı’nın ikrarıyla İsrail’le 60’ı aşan anlaşmaları iptal ve askıya almaya yanaşmayan hükûmet sözcüsünün hafife aldığı gibi, İsrail’le ticaretin “bir miktar”la kalmadığı, her türlü ekonomik ilişkilerin geliştirilmesiyle kat kat arttığı karşılıklı resmî belgelerle tescil ediliyor.

Ve bu resmî tesciller, Ankara’dakilerin İsrail’e rest çekip meydan okumalarını, “one minute” ve “İsrail’e ambargo” lâflarını havada bırakıyor; samimiyetsizliği bir defa daha açığa çıkarıyor…

Okunma Sayısı: 3506
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • harmanî

    9.2.2015 20:45:23

    İki kardeşimizin (Ahmet Nur ve Çavdarî) yüksek müsaadeleriyle orta yollu ve bariz olan bir misal verelim. Mesela Erdoğan, "Rahmetim gazabımı geçti" derse (ki dedi. Halbûki bu bir kudsî hadistir, yani mâna bakımından Cenab-ı Hak'ka sözleri bakımından Resulullah'a aittir.) Halbuki Tayyip Bey bunu kendisine mal ederek ve -haşa- kendisine has göstererek dedi. Çavdarî Bey, bunu nasıl te'vil edebilir ki.. Bence bunun te'vili yok. Kendine mal ederek söyleyen kişi, tevbe etmzse, tehlikededir. Vesselam (Not: Ahmet Nur kardeşimin verdiği misal ağır kaçmıştır, istiğfar lazım.)

  • çavdari

    9.2.2015 16:54:00

    İlk linkindeki haber şöyle diyor: "Gazete ana muhalefet partisi CHP kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Burak Erdoğan’ın 95 metrelik dev yük gemisi Safran1’in defalarca İsrail’in Aşdod Limanı ile Türkiye arasında her iki yönde kargo taşıdığını yazdı. " Yedioth Ahoronot kimden almış haberi? CHP kaynakları. CHP kaynaklarına dayanarak Üstad'ın vatan haini olduğunu yazsalar, buna inanacak mısınız? Zira CHP kaynakları nice yalanları vaz etmekte hiç çekinmemiştir. İkinci linkte sadece ticaretin arttığından bahseden istatistiksel veriler var. " İsrail’den Türkiye’ye en çok ihracatı yapılan ürünler ise ileri teknoloji ürünleri, makine ve parçaları, zirai sulama sistemleri, plastik ve kimyasal maddelerden oluşmaktadır.” Hala benim soruma cevap yok. Lafımı anlamıyor musunuz yoksa diyecek lafınız mı yok? Senaryoma cevap bekliyorum, örneklerle cevap verin.

  • Ahmed Nur

    9.2.2015 16:17:42

    Çavdari yayınlanırsa 2 link veriyor ve çekiliyorum biri habervaktim diğeri şalom!!! http://www.salom.com.tr/haber-86631-basbakan_erdoganin_oglu_Israil_ile_ticaret_yapiyor__.html http://www.habervaktim.com/haber/379716/turkiye-israil-ticaret-hacmi-azalmiyor-artiyor.html

  • çavdari

    9.2.2015 16:09:31

    Lütfen önce senaryoma cevap verin. Ben bir devletin özel sektör kuruluşuna "şu ülkeyle ticaret yapmayacaksın" şeklinde serbest piyasa ekonomisinde müdahale edebileceğine pek kani değilim. Dünyadan örneklerle (K.Kore gibi ülkelerden değil) izah ederseniz sevinirim. ""bizzat RTE ailesi tarafından ticaretin geliştirildiği gibi bir ayrıntı da var"" Bunu da ispat ederseniz delikanlı gibi, ben de delikanlı gibi size cevabımı veririm. Ben RTE ailesini avukatı değilim. Ama Davos'ta söylenenlere bakarsanız, onlara %100 destek veririm, milyonlarca insanın duygularına tercüman olmuş ve yüzlerine çarpmış oldu hakikati. Ama eylemde bir şey yapmadı derseniz o ayrı bir konu. Ama İsrail'e laf söylemek öyle kolay iş değildir, misali pek yoktur. O bir tahliye vanası oldu.

  • Ahmed Nur

    9.2.2015 14:07:59

    Çavdar kardeş aşağıdaki yorumumda senaryona uygun cevap var. Davanda samimiysen diplomatik, ticari, siyasi, askeri bütün anlaşmaları tek taraflı dondurursun. Sen devlet olduğun için senin altında bulunan bütün özel- tüzel kuruluşların hepsi bu karara uymak zorundadır. Ayrıca, burada farklı şirketlerden bahsedilmiyor bizzat RTE ailesi tarafından ticaretin geliştirildiği gibi bir ayrıntı da var. O zaman ya meydanlarda kükreme ya da delikanlı ol meydanda estirdiğni rüzgarı diplomatik alanda da göster. Bu ikircikli tavır için bizim oralarda güzel tabirler var da yazarsam yorum yayınlamaz!!!

  • çavdari

    9.2.2015 13:03:12

    Ahmed Nur'dan yine suizanlar ve suizanlarla dolu bir yazı. Senaryoma cevap verirseniz sevinirim. Ve elinizde uzmanlardan gelen bilgiler varsa. Ben AKP'^ci değil, Tayyipçi de değilim. Ama düşman da değilim. Şimdi şu lafınıza bir bakın ve tevbe edin: "yarın çıkıp haşa Allah yok dese siz onu bile tevil edersiniz"

  • Ahmed Nur

    9.2.2015 11:22:03

    Tevile gel, tevilin suyu çıkmış Çavdari kardeş, Erdoğan İsrail'e atarlandığı kadar yaptırım da uygulayabilir. Uluslararası boykot kararı alabilir. Ben İsrail'le yaptığım bütün ticari ve askeri anlaşmaları tek taraflı olarak dondurdum diyebilir. İsrail'le ticari ilişki içine girecek olan firmalara ek maliyetler getirebilr. Yani istedikten sonra bir sürü yöntem var. Kaldır AKP'^yi koy yerine DP'yi, MHP'yi aynı şeyleri bu partiler yapsa ne masonluğu ne yahudi uşaklığı ne dönmeliği kalırdı ama mevzubahis Erdoğan olunca dilinize sus geliyor nedense. Mesele ne biliyor musun Çavdar kardeş yarın çıkıp haşa Allah yok dese siz onu bile tevil edersiniz....

  • çavdari

    9.2.2015 10:37:42

    Acaba Erdoğan Yahudi olabilir mi? Ne dersiniz? Ya münafık? Harami? Bir senaryo versem, cevap verecek var mı? Diyelim ki A şirketinin İsrail'de B şirketiyle ticareti var. İthalat yapıyor. Diyelim ki bu tarz epey şirket var. Ve Mavi Marmara oldu, Davos oldu. Ama bu şirketlerin ticareti devam etti ve hatta arttı. Mesela Erdoğan (Hüseyin Beyin kavline göre Musevi dostları olan) nasıl bir müdahalede bulunmalı bu ithalatı azaltmak için? A şirketinin yönetimine el koyup ithalatına son mu vermeli? Senaryo 2. Eğer İsrail'de B şirketi veya B kurumuyla Türkiye'nin devlet teşkilatı ithalatı arttırıyorsa, burada bazı sorular gün yüzüne çıkabilir. Şimdi pek himmetli yazara düşen, bu konuları aydınlatması ve bu ithalatın kimler tarafından ne gerekçelerle arttırıldığına dair kahvane muhabbeti tarzında değil de bir uzman açıklaması tarzında bir izah yapmasıdır. Buna muntazırım. Yoksa Yahudi dostu Erdoğan'a millet kanıyor gidiyor.

  • HÜSEYİN İLHAN

    9.2.2015 05:17:01

    Boşuna mı YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ aldı beyefendiler boşunamı,Bir dakika bir dakika deyipte musevi dostlar kalkındırılmazsa nasıl müslümanlar katledilir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı