Referandum sürecinde garabetler sürüyor. Bütün manipülasyonlara rağmen, iktidara yakın anketlerde bile hâlâ “hayır”ların “evet”lerden fazla çıkması, iktidar cânibini ve “iliştirilmiş medya”yı canhıraş demagojik çarpıtmalara sürüklüyor.
El-an vaziyet, AKP’nin ilk kez oyunun düşerek tek başına iktidardan olduğu 7 Haziran 2015 seçimleri öncesine benziyor. Cumhurbaşkanı’nın çokluğundan yakındığı “kararsız oylar”ın 1 Kasım’da AKP’ye verilen “emânet oylar” olduğu belirtiliyor.
Kısacası, “hayır” diyeceklerin “hâinlik”le suçlanmasıyla halkın yarısını ithamın toplumda ters tepmesi üzerine, kararsız oyları almak için sloganlar üzerinden bir dizi yanıltmaya başvuruluyor.
Diğer yandan, meselenin bir “parti meselesi” olarak değil, bir “sistem değişikliği” olarak gösterilmesinin, yüzde 20’ye vardığı söylenen kararsızları arttırıp “hayır”a yönelttiği kaydediliyor.
Buna mukabil, Emniyet’in ihbar ettiği ortalıkta dolaşan yüzlerce canlı bomba ile süren terör tehdidi, kırılganlık alâmetleri iyice açığa çıkan ekonomi ve çıkmaza giren Suriye krizi başta olmak üzere Türkiye’nin önünde devâsa iç ve dış problemler dururken, iktidar cephesinde ayrıştırıcı, kutuplaştırıp kamplaştıran, ötekileştirin sert söylemlerin ardı arkası gelmiyor.
“HAYIR’ DİYENLER ‘DARBECİ”!
Görünen o ki, söylemlerin aksine, iktidar için “evet” bütün canhıraş çabalarına rağmen “çantada keklik” değil; ciddî endişeleri devam ediyor.
Bu yüzden her türlü yanıltmaya başvuruluyor. Her ne kadar açık açık “Evet çıkmazsa Türkiye iç savaşa sürüklenir” diyen bir il başkanı yardımcısı görevden alınsa da, Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a her defasında onlarca televizyonda yapılan canlı yayınlarla hâlâ “terör örgütlerinin ‘hayır’dediği” söylemiyle yoğun algı operasyonu sürüyor.
Kitleler, “evet” ve “hayır” üzerinden farklı taraflara yığdırılıp kamplaştırılarak karşı karşıya getiriliyor. Dün “çözüm süreci”nde HDP’yle birlikte PKK’lılarla İmralı’da, Kandil’de, Oslo’da müzâkerelerde bulunan AKP iktidarı, bugün “hayır”ı “Kandil’le olmak”la suçluyor; “HDP de ‘hayır’ diyor” diye “hayır” diyenleri “düşmanlaştırarak” propaganda yapıyor.
Buna mukabil cumhurbaşkanlığı seçimde karşı karşıya olduğu MHP yönetiminin tam desteğine rağmen, partili seçmenin en fazla üçte birinin “evet” demesine karşı, Güneydoğu’daki bazı aşiret ağalarının oylarını çekmek hesâbıyla bu kez Barzani’ye yaklaşılıyor. Ankara’ya çağırıp bir “Amerikan projesi” olan Suriye topraklarında Peşmergelerle ortak Rakka operasyonu öneriyor.
Ve bütün bunlar yetmiyor; bu vetirede “evet”lerin bir türlü öne geçmemesi üzerine insafsızca söylem ve politik yanıltmalara devam ediliyor.
Cumhurbaşkanı’nın en son “15 Temmuz şehitleri ‘evetçi’, onları öldüren darbeciler ‘hayırcı” iddiasında olduğu gibi…