"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim sisteminin ıslâhı

Cevher İLHAN
10 Aralık 2016, Cumartesi
Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilâtı’nın (OECD) ölçümlerinde, Türkiye’nin eğitimde sondan üçüncülükle sınıfta kalması, eğitim sisteminin ciddî restorasyonunu zarurî kılıyor.

2006’da OECD ülkeleri arasında Fen Bilgisinde 43. sırada yer alan Türkiye’nin 52. sıraya düşmesi, Matematikte 44. sıradan 50’ye gerilemesi ve öğrencilerin kendi dilinde okuduğunu anlamada 50. sırada kalmasıyla yeni nesillerin anlama ve kavrama kapasitesinin durumu, ilkokuldan üniversiteye Türkiye’nin eğitim sorununun vahim vaziyetini açıkça bildiriyor.

Vakıa şu ki, son 14 yıllık AKP iktidarında 6 defa hükûmetin değişmesine karşı, aynı iktidarın her yeni bakanıyla her şeyin silbaştan ele alınmasıyla 13 kez değiştirilen eğitim sisteminin tam bir kargaşaya döndüğü iktidar cânibince de ikrar ediliyor.

En son Mart 2012’de Millî Eğitim Bakanlığı’ndan ve hatta bakandan habersiz, iktidar partisi milletvekillerinin dahi bilgileri olmadan, hiçbir plâtformda tartışılmadan tepeden yaptırılan “teklif”le gece yarısı operasyonlarla Meclis’ten apar topar geçirilen “4+4+4 yasası” başta olmak üzere Türkiye’nin eğitim meselelerinin ele alınmasının gereğini gösteriyor.

Her ne kadar iktidara ilişik medyadaki kalemşorlar, tıpkı ekonomide olduğu gibi eğitimdeki gerilemeyi de “bütün dünyada eğitim geriliyor” türü “gerekçeler”e bağlasalar da, sözkonusu rapor, Türkiye’de eğitimin niteliğinin ve kalitesinin gittikçe düştüğünü bir kez daha ortaya koyuyor.

ÖNCE MÜFREDAT DÜZELTİLMELİ

Gerçek şu ki, eğitimdeki başarısızlığın, öncelikle sisteme sık sık müdahaleyle değiştirilip yaz boz tahtasına çevrilmesinin ve hayatlarını eğitime vermiş - uzmanlaşmış tecrübeli kadroların/yöneticilerin dışlanması ve tasfiyesinin benzeri olumsuzlukların sonucu olduğu ortada.

Bunların başında, sık sık değiştirilen, AKP’li eski Millî Eğitim Bakanı’nın “Atatürkçülüğün müfredatta yüzde 40 arttığı” ikrarıyla, “Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi”nden “Yurttaşlık Bilgisi”nden “Sağlık Bilgisi”ne kadar ders kitaplarının “ilke ve inkılâplar”a göre hazırlanan garip “müfredat”ın yetersizliği ve çarpıklığı geliyor.

Her defasında, “ders kitaplarının ideolojik saplantılardan arındırılacağı” sözü veriliyor; “müfredatın düzeltildiği” ileri sürülüyor; lâkin değişen bir şey yok. “Ders kitaplarında -hâlâ- çok yanlış fahiş hatalar var” tesbitiyle ders kitaplarında tarihe hakaretler yer alıyor. Açık itiraflarla, “modernlik” ve “laiklik” paravanında dinî değerleri tezyif eden okuma parçaları, resimler, figürler hâlâ duruyor. Hâlâ tumturaklı ifâdelerin yer aldığı “Kemalist resmî ideoloji” muhtevalı ders müfredatı devam ediyor. Bu açıdan evvelâ eğitim müfredatının düzeltilmesi gerekiyor.

RAPORDAN DERSLER ÇIKARILMALI

Özetle, AB standartları çerçevesinde sür’atle yapılacağı teminatıyla, üniversitelerin idarî ve akademik özerkliğe kavuşturulması için, bir darbe ürünü olan YÖK’ün yeniden yapılandırılıp tâdil edileceği; bütün demokratik ülkelerde olduğu gibi sâdece yüksek öğretimde koordinasyonu ve akademik eşgüdümü sağlayan bir akademik kurul haline getirilmesine dair Anayasal-yasal düzenlemeler yapılmamış. Dahası AB ile kavgalı duruma düşülmüş.

AB Müktesebatının Üstlenmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı’nda ve Katılım Ortaklığı Belgesi”nde taahhüd edilen ve AB ilerleme raporlarında Ankara’ya iletilen demokratik eğitim adına iletilen kriterlere göre eğitimin de AB standartlarına göre düzeltileceği, ilk ve orta öğretimde meslekî ve teknik eğitime ağırlık verileceği”, rehberliğin etkin hale getirileceği taahhüdü tutulmamış.

Kısacası, 12 Eylül “darbe anayasası”yla eğitimde “darbe yasaları” hâlen hükümferma; tam tersine son demde YÖK’ün yetkileri katmerleştirilerek ve rektör seçimleri doğrudan Cumhurbaşkanı’nın uhdesine verilerek eğitim daha da antidemokratik hale gelmiş.

Buna mukabil, Millî Eğitim’in devâsa sorunları ve devletin başarısızlığı hep çarpıtıldı, çarpıtılıyor. Siyasî söylemlerle, medyatik propagandalarla eğitimin sorunlarının çözüldüğü pompalanıyor; problemler hep kamuoyundan saklanıp örtbas edildi, ediliyor.

Bundandır ki, Ankara, politik polemiklerden azâde olarak son OECD raporundan çıkaracağı derslerle ve değerlendirmelerle eğitimde bir “yol haritası” çizmeli; eğitim sistemini ıslâh edici çâreleri ve çözümleri mutlaka hayata geçirmeli…

Okunma Sayısı: 3319
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı