"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi geriye giderken

Cevher İLHAN
16 Kasım 2016, Çarşamba
AB Türkiye İlerleme Raporu’nda dikkat çekilen önemli başlıklardan biri de basın ve ifâde özgürlüğündeki gerilemeler. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün, “2016 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu”nda Türkiye iki sıra daha gerileyerek 180 ülke arasında 151. sıraya düşmüş.

Çok seslilik, bağımsız basın, oto sansür, şeffaflık, yasal düzenlemeler, altyapı ve gazetecilere yönelik saldırıların ölçü alındığı “Basın Özgürlüğü Endeksi”nde Türkiye Rusya’nın da gerisinde kalarak Tacikistan, Kongo ve Brunei arasında, otoriter eğilimlerin, ideolojilerin ve hükümetlerin kamu medyası üzerindeki kontrol ve baskılarının olduğu ülkeler kategorisinde yer alıyor. 

En son Freedom House’un “2016 İnternet Özgürlüğü Raporu”nda geçen sene “kısmen özgür” olarak değerlendirilen Türkiye’nin notunun 100 üzerinden 58’ten 61’e çıkmasıyla bu yıl “internetin özgür olmadığı” ülkeler kategorisinde daha da kötüleşip, Sudan, Etyopya, Çin, Myanmar ve Belarus gibi ülkeler arasında kalması dikkat çekici.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ 

Cumhurbaşkanı’nın “darbe girişimi” sırasında Facetime kullanarak televizyonlara canlı bağlantı gerçekleştirdiği hatırlatılıp, “Halk darbeye karşı sosyal medya üzerinden harekete geçtiği halde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası internete kısıtlamaların artması, birçok sosyal medya platformuna erişimin engellenmesi, eleştiriler yüzünden kullanıcılara dava açılması” nazara veriliyor. 

Aslında OHAL KHK’larıyla, 28 televizyon, 29 radyo, 55 gazete, 19 dergi, 29 yayınevi ve 5 haber ajansının kapatılıp mal varlıklarına el konulmasıyla, 117 gazetecinin -sırf düşüncelerini ifâde ettikleri için- aylardır cezâevlerinde tutukluluğu, Türkiye’de ifâde ve basın özgürlüğünün halini ortaya koyuyor. 

Bu açıdan, yetki suiistimalleriyle medya kuruluşlarının kapatılıp gazetecilerin tutuklanmasına karşı, Türkiye’de öncelikle basın özgürlüğünün hayata geçirilmesi gereğine dikkat çekiliyor. 

Diğer yandan, AB raporunda “milletvekillerinin tutuklanması” eleştiriliyor. Milletvekillerinin ifâdeye götürülmelerine değil, daha yargılanıp suçları tesbit edilmeden tutuklanmalarına itiraz ediliyor. 

Diğer yandan Dünya Adalet Projesi’nin (JWP) “2016 Küresel Hukukun Üstünlüğü Endeksi” verileriyle, Türkiye, “iktidar denetiminin en az olduğu ülkeler”in 6’ncısı. 

“Genel sıralama”da 113 ülke içinde 99’uncu sıradaki Türkiye, “temel haklar” kategorisinde 105, “suç adaleti sistemi”nde 75, “sivil adalet sistemi”nde 86., “güvenliğin sağlanması”nda ise 98. sırada.

“DEMOKRASİ ENDEKSİ”NDE YİNE GERİDE

The Economist’in “özgür ve âdil seçim”, “vatandaş özgürlükleri”, “devlet fonksiyonları”, “politik katılım” ve “siyasî kültür” kategorilerinde ölçülen “demokrasi endeksi”nde Türkiye, 167 ülke arasında 97. sıraya gerilemiş. Bu puanlama ile “tam demokrasiler”, “yarı demokrasiler” sınıfından düşüp “kusurlu demokrasiler” kategorisine dahi alınmayıp; “hibrit-karma melez” ve “otoriter rejimler” arasında gösteriliyor. (Gazeteler, 22.10.16)

En düşük puanı -2,94’le- “temel hak ve özgürlükler”de alan Türkiye, hak ve özgürlük ihlâllerinin yoğun yaşandığı baskıcı ülkeler arasında sayılıyor. (27.03.16)

Bunun içindir ki, OHAL paravanında demokrasi ve hukuk dışı baskılarla, sorgusuz-sualsiz onbinlerce kamudan ihraçlarla, yargısız infazlarla katmerleşen antidemokratik gidişat, AB’nin demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü ikazlarını haklı kılıyor. 

Okunma Sayısı: 2429
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    16.11.2016 11:18:52

    Demokraside geri vitese takma tarihimiz, 17 Aralık 2013' tür. 15 Temmuz darbe girişimi, OHAL darbe rejimi ve KHK lar ile de Meclis devre dışı bırakılmak suretiyle bahsettiginiz uluslararası raporlarda hemen her konuda maalesef hep son sıralarda yer alıyoruz. Ülkemiz ve milletimiz adına utanç verici değil mi? Fakat iktidar için bunlar fazla bir şey ifade etmiyor. Onların gündemi farklı. Bu ülkenin insanları, AB standartlarında bir demokrasi, hürriyet, adalet.,kuvvetin kanunda olduğu hukukun üstünlüğü gibi evrensel insani temel hak ve hürriyetleri hak eden bir millet değil mi? Hem bunlar iktidarın keyfine göre bize lütuf olarak verilecek "ulufe"nevinden şeyler de değildir. AB ye girince mi bunları millete verecekler? Bunlar insan fıtratına has fitri şeyler olup, rical-i devletin lütufları değildir.

  • hasan

    16.11.2016 02:52:02

    Şimdi tüm bunların üzerine ekonomi büyüyecek ülke zenginleşecek,saadet asrı geri gelecek öylemi.Ülke otobüsü 200 km hızla uçuruma doğru giderken dur diyenlere inat daha da gaza basılıyor.Yolcuların büyük çoğunluğu hızın verdiği zevkle dört köşe ve kendilerinin bir yarış pistinde zannediyor.Çarpmanın etkisi ile 9 şiddetinde bir deprem yaşanacak.Kimse kazanmayacak % 99,9 kaybedecek

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı