"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Bildiri” ve “tepkiler”deki çarpıklıklar

Cevher İLHAN
20 Ocak 2016, Çarşamba
​Türkiye günlerdir “akademisyenlerin bildirisi”yle çalkalanıyor. Mesele dönüp dolaşıp bir defa daha devletin terörle mücadelesinde meşruiyet ve hukuka uygunluğun gereğinde düğümleniyor.

“Bildiri”nin içeriğinde çok ciddî ve vahim yanlışların olduğu açık. Önemli olan bu yanlışlara mâkul cevaplar vermektir. Düşüncelerin yanlış olduğunu söylemektir. İyi niyetli olmayan, bölünme ve parçalanmayı hedefleyen sapmaları, dışlayıcı ve tahrik edici olmayan, bölge halkını ve vatandaşları kucaklayan, yeni tartışmalara, kamplaşmaya meydan vermeyen ifâdelerle düzeltmeye çalışmaktır.

Aksi halde bir “bildiri”yi serişte ederek, işin özünün siyasî rant hesâplı politik polemiklere boğdurulması, terörle mücadeleye, barışa ve bütünlüğe hizmet etmez.

Güneydoğu’da haftalardır devam eden operasyonlarla süregelen çatışmaların, “devletin, başta Kürt halkı olmak üzere, tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam…” benzeri cümlelerle tanımlanması, elbette kabul edilemez…

“KOPUŞ”U DERİNLEŞTİRİYOR

Güvenlik güçlerinin operasyonlar sırasındaki hataları için uyarmak ne kadar haksa, bunu “katliam” olarak nitelendirip topyekûn tahrike âlet olmak da o derece haksız ve yanlıştır.

Keza “bildiri”de, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Sur’da, Silvan’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de, daha pek çok yerde , haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm edildiği, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silâhlarla saldırıldığı” eleştirisine karşı, kimlerin kargaşa ve çatışmalara sebebiyet verdiğinin ve terör örgütünün yıllardır yığdığı silâhlarla, estirdiği terörle buna zemin hazırladığının atlanması çarpıklığı da dikkat çekici.

Ne var ki, bütün bunlara mukabil, örgütü güçlendirip daha da taraftar bulmasına sebebiyet veren, kutuplaşmayı kesinleştiren çıkışların, vaziyeti çıkılmaza sürüklemekten başka bir işe yaramadığı önceki örneklerle ortada. 

Vakıa şu ki, daha evvel hükûmetin seçtiği “âkil insanlar heyeti”nden bazı isimlerin de imzaladığı “bildiri”de yer alan “Müzâkere koşulları hazırlansın, kalıcı bir çözüm için barış yolları araştırılsın; vatandaşların uğradığı maddî ve mânevî zararlar tesbit edilip tazmin edilsin” ifâdeleri, esasen “akil insanlar heyeti raporları”nın da bir nevi tekrarıdır. Siyasî iktidarın, “Dolmabahçe mutâbakatı”na kadar, İmralı, Kandil ve Avrupa’daki merkezlerle görüştüğü “çözüm süreci”nin ifaadesidir.

Ne var ki, “bildiri”deki bu “çağrılar”a karşılık vermek, doğrularını- yanlışlarını ortaya koymak yerine, imzalayan akademisyenlere yurt çapında âdeta bir “cadı avı”nı başlatmanın; “câhiller”, “karanlıklar”, “zâlimler” benzeri kışkırtıcı söylemlerle yüklenmenin, yargıya bir nevi “direktif”le imzacıları apar topar evlerinden alarak gözaltına aldırmanın, gerilimi tırmandırıp “psikolojik kopuş”u hızlandırmak dışında bir fayda vermediği ortada.

PKK PROPAGANDASI İSE...

Sormak lâzım; mevzubahis “bildiri”, iktidar cânibinden savrulan salvolarda söylendiği gibi “terör örgütünün propagandası” ise, “İmralı ile görüşen şerefsizdir” denilmesinin ardından yıllardır Meclis dışlanarak terör örgütüyle görüşüldüğünün ortaya çıkması, 28 Şubat 2013’te tutanakları açığa çıkan Oslo görüşmeleri”nden İmralı ve Kandil’de kapalı kapılar arkasında terör örgütüyle yürütülen müzâkereler, örgüt mesajlarının İmralı, Kandil ve Avrupa’daki adreslere taşınması ne oluyor?

Yine “örgüt lideri” sıfatıyla Öcalan’ın mektubunun Diyarbakır’da meydanlarda milyonlara okunması, âlây-ı vâlâ ile kameraların önünde “masa”ya oturulup “mutâbakat metinleri”nin yayınlanması ve “çözüm görüşmeleri” neyin nesi?

Okunma Sayısı: 1661
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı