"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Astana süreci” mutlaka başarılmalı

Cevher İLHAN
13 Ocak 2017, Cuma
23 Ocak'ta Kazakistan'ın başşehri Astana'da yapılması plânlanan toplantının hazırlıkları sürerken, BM yetkilileri ile Türkiye ve Rusya'nın arabuluculuk çabalarının sürdüğü vetirede, Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusuna bağlı silâhlı grupların “Astana’dan çekildikleri” çıkışının hassas ateşkes anlaşmasının sonunu getirmesinden korkuluyor.

Diğer yandan Dışişleri Bakanı’nın, “Bir terör örgütünün masada olması kabul edilmez” sözüne karşı, Amerikan Dışişleri sözcüsünün, “Mutlaka masada çözümün bir parçası olmalı” şartını koştuğu PYD Eş Başkanının, ateşkesin başarılı olacağına ve istenilen hedefine ulaşacağına inanmadığını söylemesiyle açığa çıkan krizin barış ve çözümü zora sokacağından endişe ediliyor.

Belli ki, Suriye’ye ve bütün bölgeye göz diken güçlerin ve ifsad şebekelerinin tahrikiyle, Astana ateşkes ve barış görüşmeleridaha başlamadan akamete uğratılmak isteniyor.

“SURİYE POLİTİKASI”NI TÂMİR

Gerçek şu ki, “Moskova mutâbakatı” ile önü açılan “çözüm plâtformu”na ağır bedel ve kayıplarla ulaşıldı.

Başbakan Yardımcısı ve hükûmet sözcüsü, “Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Şimdi bunları tâmir ediyoruz, düzeltiyoruz” dedi. (DHA, NTV, CNN, 5 Ocak 2017)

Yine Kurtulmuş'un “Büyük resim çok net; bir asır evvelki ‘oyunun ikinci perdesi’ oynanıyor. Bölge bir kere daha dizayn ediliyor, bölünmeye çalışılıyor. Bu çok açık ikinci Sykes-Picot. On sene öncesine göre mezhebi bakımdan da bölge çok daha fazla bölünmüş durumda. Meselenin başlangıcı 1991 Irak’ın işgalidir” tesbitleri Suriye’yi bu hale düşüren sürecin özeti.

Bilindiği gibi, hükûmet sözcüsü daha önce de Türkiye’nin bugün başına gelen “birçok şeyin” Suriye'deki durum ve “Suriye politikasının bir sonucu” olduğunu belirtmiş; “Başkaları öyle, ama biz de geçerli bir politika ortaya koyamadık” ifâdesiyle dış politika özeleştirisinde bulunmuştu.

“Keşke zamanında geçerli bir barış perspektifi geliştirilebilseydi” diye yakınıp “Dışarıdan zorlamayla değil, Suriye halkının kabul edebileceği bir çözüm bulunmalı. Burada Rusya ile ilişkiler önemli. İnşallah bir çözüm buluruz” diye konuşmuştu. (Hürriyet,19.8.16)

Düşülen vartada, Ankara’nın, uzun çabalar sonucu ortaya çıkan fırsatı kaçırmaması; en fazla Türkiye’nin maddî ve mânevî zarar gördüğü açık itiraflarla ortaya konulan “başından beri yanlışlarla dolu Suriye politikası”nı tâmire çalışması çok önemli.

Suriye’nin tamamını kapsayan ve Türkiye’nin garantör olduğu Astana görüşmelerinin akamete uğratılmaması hayati ehemmiyet taşıyor.

ATEŞKES VE BARIŞ ZEMİNİ

Bunun içindir ki, Ankara, başta Rusya ve İran olmak üzere bölge ülkeleriyle birlikte, Şam yönetimi ile “muhalefet’” olarak belirlenen silâhlı gruplar arasındaki müzakere sürecinin kesilmesine ve yeniden ateşkesin bozulmasına müsaade etmemeli.

600 bin insanın katledildiği, on milyon insanın göçe zorlanıp perişan edildiği ve iç savaş kargaşasında küresel güçler adına “vekâlet savaşları”nı yürüten terör örgütlerinin cirit attığı, bu örgütlerin kantonlar kurmasına ortam hazırlayan, Suriye’nin toprak bütünlüğünü parçalayacak, sınır güvenliğini yok eden yanlışları bırakmalı.

Suriye’de iç savaşın sona ermesi, kalıcı ateşkes ve barışın hayata geçirilmesi için Astana görüşmelerinin başarılı olmasına odaklanmalı.

Provokasyonlara ve tahriklere gelmemeli, ateşkes ve barış zeminini oluşturma gayretinden caymamalı.

Şehit sayısının 50’ye yaklaştığı ve gittikçe tuzağa dönüşen Fırat Kalkanı Harekâtının hedefi, süresi ve kapsamı da belirsizlikten kurtarılmalı…

Okunma Sayısı: 3663
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hasanali

    13.1.2017 03:53:09

    menfaat ve hırsların çatıştığı bir yerde tükenene kadar anlaşma olması zor görünüyor.İnsanlık dibi görmeden kalkmayı düşünmemiştir.yakında yaşanan iki dünya savaşı bunun en büyük delili.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı