"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AB’ye “restler”le “soykırım” krizi

Cevher İLHAN
04 Haziran 2016, Cumartesi
Almanya Parlamentosu’nun 1915 olaylarını “soykırım” olarak kabul etmesi, Ankara’nın son süreçte AB’ye uluorta restlerin bir tepkisi olarak tezâhür etmiş.

Özellikle AB ile “vize muâfiyeti” ve “mülteci geri kabul anlaşması”nı yapan Davutoğlu’nun Başbakanlıktan çekilmeye zorlanması sonrası yeni hükûmetle birlikte Cumhurbaşkanı’nın başını çektiği AB karşıtı sert söylemlerin ardından çoktandır Alman parlamentosunun gündeminde olan konunun âcilen ele alınması bunun göstergesi.

Öncelikle, Cumhurbaşkanı’nın Başbakan Davutoğlu’nun Schengen vize anlaşmasını başarısıyla dört ay öne çekilmesini “küçük şeylerin büyük kazanım gibi sunulması” olarak görüp Başbakan’ı kastederek, “Birileriyle fotoğraf verebilmek için böyle şeylerin içine girmeye gerek yok” diye hafife alması, kendisinin de başta görüşmelerini yaptığı “mülteci anlaşmasında 3 milyar euro” hususundaki eleştirileri, AB’nin merkez ülkesi Türkiye Almanya ilişkilerinin zedelenmesine ortam oluşturmuştur.

AP’DEN SONRA ALMAN PARLAMENTOSU

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Schulz’un “Biz Erdoğan’la anlaşmadık. Bizim gayet ciddî muhatabımız Davutoğlu’dur, hükümettir” diye ön almak istemesine, AB Komisyonu Sözcü Yardımcısı Winterstein’in “Türk hükûmeti ile bir anlaşmamız var, sözü var ve hükûmetle çalışmaya devam edeceğiz” tavzihine ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg’in “Hükûmetle iyi bir işbirliğimiz vardı; bu anlaşmayı tamamına erdirebilmek için teknik konuların yanısıra kriterlerin yerine getirilmesi gerekir” açıklamasına mukabil, Ankara’nın pervasız tavrı ilişkileri tıkadı.

Cumhurbaşkanı’nın “Bize de ‘Vize kaldıracağım bunun şartı, şunu değiştirmen...’ Kusura bakma, hadi bakalım biz yolumuza gidiyoruz, sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan onlarla da anlaş!” çıkışı uzlaşma alanını ortadan kaldırdı. (AA,11.5.16)

Dışişleri Bakanı ile başmüzâkeresi AB Bakanı’nın tamamen devre dışı kaldığı vetirede, Erdoğan’ın “Önümüzdeki dönemde ya AB ile ilişkileri nihayete kavuşturacağız ya da kendimize yeni bir yol çizeceğiz” diye AB’ye yüklenip “Türkiye’nin içişlerine karışmak”la suçlaması gerginliği katladı.

Kısacası, AP Başkanı Martin Schulz’un, “Türkiye’nin AB değerlerinden nefas kesen bir hızla uzaklaştığı; bilhassa gücün tek alde toplanması olarak özetlenen son dönemde politik gelişmeleri sert bir şekilde eleştirisi Alman Parlamentosu’nun sözkonusu garip kararı almasına zemin hazırladı.

Başta Schulz olmak üzere AB mahfillerinden “geri kabul anlaşmasının iptalinin yanlış olacağı, bedelini sığınmacıların ödemek zorunda kalacağı, bu nedenle AB ile Türkiye’nin iyi bir anlaşmaya ihtiyaç olduğu ve Türkiye ile çalışmaya devam etmek zorunda oldukları” çağrılarına rağmen, fütursuzca diyaloglar koparıldı.

ANKARA, ANAFORDAN ÇIKMALI

Tesbit şu ki, özellikle “AB’nin tâdilini istediği Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) bir değişiklik yapmayacağız ve yolsuzlukla mücadele yasalarını değiştirmeyeceğiz” itirazıyla daha önce defalarca “AB olmazsa ‘Ankara kriterleri’ der yolumuza devam ederiz” meydan okumalarını “AB yoluna, biz yolumuza!” diye sürdürmesiyle diyalog büsbütün çöktü. (Habertürk, 12.5.16)

Belli ki, içteki ve AB içindeki AB karşıtları ile ve dışta Türkiye’nin AB’ye girmesini istemeyen mihraklar devrede.

Ve on üç buçuk yıllık AKP ikitidarının AB vizyonsuzluğu, Türkiye’yi en haklı olduğu bir meselede dahi sıkıntıya duçâr ediyor. Uçağının düşürülmesiyle tetiklenen krizde Rusya ile başta ticaret olmak üzere ilişkilerin dibe vurmasının ardından üç buçuk milyon vatandaşın yaşadığı ve Türkiye ile ekonomik işbirliğinde başat ülke olan Almanya’yla ilişkileri zora sokmakla Türkiye’ye kaybettiriyor.

Ankara, her fırsatta AB’ye takoz koyup “bahaneler” çıkaran, AB içindeki “Türkiye karşıtları”yla içteki “AB karşıtları”nın eline kozlar veren bu vahim “AB karşıtlığı” anaforundan çıkmalı…

Okunma Sayısı: 1795
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı