"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

1 Kasım; sebep ve sonuçları – 2

Cevher İLHAN
05 Kasım 2015, Perşembe
Önce bu tabloya bakmak lâzım: 57 milyon seçmenden 48.5 milyona yakını oy kullanmış. 9 milyona yakın seçmen sandığa gitmemiş.

700 bini geçen geçersiz oylarla sandığa gitmeyen seçmen sayısı 10 milyonu buluyor. AKP yüzde 9 oy kazanırken, CHP oylarını korumuş; MHP iki, HDP yaklaşık bir milyon oy kaybetmiş. Ve kaybedilen oyların bütünü iktidar partisine gitmiş.

Buna göre, 7 Haziran’da -2011 seçimlerine göre- yüzde 9 oy kaybeden iktidar partisinin beş ay sonra kaybettiği puanı geri alması, ister istemez bu sürede neyin olup bittiği sorusunu sorduruyor.

Gerçekten 143 günde ne değişti ki AKP yüzde 40-41’lerden yüzde 49’a ulaştı? Zira berhava edilen “çözüm süreci”yle “Kürt sorunu” çözülmüş değil. Ekonominin kırılganlığı devam ediyor. Halkın yüzde 80’i borçlu. 2007’den beri büyüme ve enflasyonda sıkıntılar artıyor. Gelir dağılımı tam bir adaletsizlik içinde. Toplumun yüzde 20’si gelirin yüzde 50’sine sahip.

Siyasî ve hukuk sistemi keyfilik ve hukuksuzlukla vahim çürümede. Başta demokrasiyi katleden 12 Eylül askerî müdahalesinden kalma “darbe anayasası” olmak üzere darbe döneminden kalma 600 yasa hâlâ yürürlükte. Hiçbir demokraside olmayan yüzde 10 barajlı, önseçim ve tercihin olmadığı siyasî partiler ve seçim yasası dayatılmaya devam ediliyor. Diğer yandan, HSYK’nin Adalet Bakanlığı’na bağlanıp hükûmetin emrine sokulmasıyla yargı tamamen felç edilmiş durumda. Hak ve özgürlükler derin bir baskı altında, ciddî problemler yaşanıyor…

“TERÖR KAYGISI” KULLANILDI

Bu arada yargı ve Emniyette büyük tasfiyeler yapıldı. Onbinlerce polis “paralel” yaftasıyla kıyım ve sürgüne uğratıldı. Alanlarında ihtisaslaşmış deneyimli kadrolar biçildi, kolejlerin kapısına kilit vuruldu. Savcıların, hâkimlerin görev yerleri değiştirildi, tutuklandılar.

Yine bu ithamla dershaneler kapatıldı. Özel okullara, hatta çocuk yuvalarına yüzlerce polisle baskınlar düzenlendi. Onbinlerce kişiyi istihdam eden şirketlere baskılar yapıldı, kayyumlar atandı. “Yandaş” olmayan medyaya el konulup yayın politikalarına müdahale edildi, basın yayın kurumlarında kıyım yapıldı, gazetecilerin işine son verildi, veriliyor. 

Bu arada başta 301 maden işçisinin öldüğü Soma fâciası başta olmak üzere 12 yılda 17 bin işçinin “iş kazaları”nda ölümünün de hesâbı verilmiş değil. Ayrıca 34 vatandaşımızın katledildiği Uludere olayının, 53 insanımızın can verdiği Reyhanlı kıtalinin, Adana-Mersin ve Diyarbakır mitingi patlamalarının, 33 insanın katledildiği Suruç saldırısının fâilleri bulunmuş değil.

Sahte kimlikleriyle istihbaratı verilmesine rağmen tâkip edilip önlenemeyen 102 vatandaşın can verdiği “Ankara katliamı”yla zirveye çıkan ve son beş ayda 200’e yakın güvenlik görevlisiyle 400’ü aşan sivili kurban verdiğimiz “terör tehdidi” devam ediyor. Yeniden çatışma haberleri ve şehit cenâzeleri geliyor.

Vakıa şu ki, 7 Haziran’dan önce halkın gündeminde ekonomi varken, özellikle 20 Temmuz’daki Suruç saldırısından ve sonra Kandil’e sınır ötesi hava harekâtlarıyla eşzamanlı terör olayları ve şehid haberleriyle 1 Kasım öncesi halkın gündemi terör kaygısına döndü. 

“TEHDİTLERLE, KORKULARLA, HİLELERLE…”

Bu hengâmede AKP bütün devlet imkânlarını sonuna kadar kullanarak, devlet kanalları ve resmî ajansı başta olmak TMSF yoluyla kontrol altına aldığı medyanın yoğun propagandasıyla  bir kampanya yürüttü.

Neticede, Bediüzzaman’ın “Evet, tehditlerle, korkularla, hilelerle, efkâr-ı âmmeyi (kamuoyunu) başka bir mecrâya çevirtmek mümkün olur. (…) Muhâkeme-i akliyeyi (aklın iyice düşünmesiyle hüküm ve kararını) az bir zamanda kapatabilir” tesbiti bir defa daha tecelli etti. (İşârât’ül İ’câz, 164)

Okunma Sayısı: 2030
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı