"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deccal’ın oltası - Ân diyarı (62)

Ali HAKKOYMAZ
04 Ağustos 2024, Pazar
Eskilerden duyardım Selim Ali: “Deccal gibi adam.” Korkar mıydım bu sözü duyunca bilmiyorum ama bir şeyler hissederdim.

Ta eski mahallede, doğduğum yerde eli yüzü kanlı mı kızıl mı bir adam hayalimde durur. 

Küçük Ali Mallesi… İyiler Sokak…

Çocukları kovalar mıydı; yok o gelince mi çocuklar kaçardı; bir hareket olurdu ortalıkta. 

Mimar lakaplıydı. Adı neydi ki! 

Onu görünce ben de korkardım. Üstünde yırtık pırtık şeyler… Nerede oturur, kimin oğludur, niye öyle arada görünür gider; mahalleli bilirdi herhalde! 

Ama onun o kavgadan yeni çıkmış gibi kanlı yüzü hatırımdadır. 

Bir çocuk: “Mimar geliyooor!” diye bağırıp kaçınca bizler de bir tarafa kaçardık. Daha ilkokula bile gitmiyordum. 

Ressam olsam Mimar’ı çizerdim. 

Deccalı, Deccal gibi adamları nasıl çizelim Bilgin Abi?

Nasıl çizerdim o resmi? Her ân değişen birini kâğıda, akla, fikre, tarife oturtmak kolay mı? 

Korktuğumuz Mimar’ımızın bir yüzü vardı ve tanımak kolaydı. 

Ya Deccal? 

Korkunç biri olsa gerekti. Yok, yok! Çizmeli yine de. 

Bilgin Abi’nin durma sözlük karıştırdığını bildiğimizden; bu konuda söyledikleri hoşumuza gitti. 

Dec, tavuk anlamına da gelen bir kelime imiş meğer. O zaman Deccal da her tarafı tavuk gibi didikleyen demek olduğuna göre… ayıkla Deccal’ın taşlarını. 

Nerdeyse düzgün tek şey var mı; tıkır tıkır işleyen? 

Deccal‘ın olduğu yerde hiçbir şey yerli yerinde, yerince olmazmış. Olmaz, olmadı, olmuyor, olmayacak. Olması eşyanın tabiatına muhalif…

*

Böyle her şeyde, her bozuk şeyde Deccal‘ın “marifetini”göreceksin Selim Ali. 

Arada gördüğün “başka” şeyler oltaya takılan yem misali; o kadar! Fantastik bir şiir mi dedin Selim Ali? Şöyle tiyatro sahnesindeymiş gibi oku da şu ufuneti dağıt!

DECCAL OYUNLARI

Mevzu derin abiler!

Milyon dolarları…

Çimento kâğıdına…

Bir imza ile…

Kim teslim eder?

Çocuk bile sorar.

Zedeli domatesi alma.

Minibüste para üstünü ara.

Akla ziyan paraları;

At birinin kucağına!

Abiler!

Onlar erer muradına;

Kerevetine bile çıkarlar.

Zengin malı züğürt yorar.

Üstelik unutulur fukaralık.

Televizyonlar başlar konuşmaya.

Birileri kıh kıh güler.

Savaş çocukları yalnız ağlar.

Bizi kimler oyalar?

Hürriyet bu kadar konuşulmaz.

Zulüm bile tartışılmaz.

Adalet terazisi paslı durur.

Amerikan tavukları ne kadar?

Dünyada kaç milyar para var?

Senin cebinde ne var?

Soframda benim tarlam yok.

Kanada Kandıra’dan yakın!

Abicim kendini sakın!

Bu adamlar var ya…

İki dünyanı almaya gelmiş.

Deccal oyunu bunlar…

Okunma Sayısı: 1320
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    4.8.2024 06:59:17

    ..."o eşhas-ı hârika çıktıkları vakit bütün halk onları tanıyacak gibi bir şekil vermişler. Halbuki demiştik: Bu dünya tecrübe meydanıdır. Akla kapı açılır, fakat ihtiyarı elinden alınmaz. Öyle ise o eşhas, hattâ o müdhiş Deccal dahi çıktığı zaman çokları, hattâ kendisi de bidayeten Deccal olduğunu bilmez. Belki nur-u imanın dikkatiyle, o eşhas-ı âhirzaman tanılabilir."... Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Sözler - 344 🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😪😭😥😡😤🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı