Yeni Asya, gazetesi, dergi grubu, vakıf ve sair birimleriyle bir hizmet kuruluşudur; ticarî müessese değil.
Ve onun hizmet stratejisini, hedefini, programını Bediüzzaman şöyle çizer: “Biz bir cemaatiz. Hedefimiz ve programımız, evvelâ kendimizi, sonra milletimizi idam-ı ebedîden ve daimî, berzahî haps-i münferitten kurtarmak ve vatandaşlarımızı anarşilikten ve serserilikten muhafaza etmek ve iki hayatımızı imhâya vesile olan zındıkaya karşı Risale-i Nur’un çelik gibi hakikatleriyle kendimizi muhafazadır.1
Bunun açılımından şu maddeleri de çıkarabiliriz: Yeni Asya’nın işi, Kur’ân-ı Azimüşşan ve Sünnet-i Seniyye’yi anlatmaktır.
Bediüzzaman Said Nursî’nın ilmî ve mânevî şahsiyetini, fikirlerini ve asırları tarayan tefsiri Risale-i Nur’u anlamak, anlatmak, yaymaktır. Muarızlarının gözlemi de bu yöndedir:
“Yeni Asya hiç bıkmadan usanmadan her gün Said Nursî ve Risale-i Nur pompalıyor.”2
Yeni Asya, iman esasları ve İslâm şartlarını anlama, anlatma, benimseme, benimsetme, neşretme vazifesini ifa etmeyi esas alan bir markadır.
Yeni Asya, Medresetüzzehra’nın yayın organıdır. Yazılı, görüntülü ve uygulamalı bir tekke, bir zaviyedir.
Bir fikir üretim merkezidir.
Bir ibadet, zikir, şükür, fikir istihsal atölyesidir. Seyyar bir Medrese-i Nuriye’dir.
Basındaki pek çok yayınevinin, gazete ve derginin kurucusu, yönetmeni, yazar ve çizerinin de yetiştiği bir okuldur.
Bütün inkırazlara, ihtilâllere, kapatmalara, yasaklamalara, ambargolara, dahili ve harici kavgalara rağmen Yeni Asya, iman ve irfan hayatımıza kültür hayatımıza büyük eserler kazandırmıştır. Açtığı çığırlarla ilim ve fikir adamlarına rehber olmuş.
Bütün engellere, sıkıntılara, tehditlere de beş para ehemmiyet vermeden, fikir ve düşüncelerinden taviz vermemiş. Üslûp ve teferruat haricinde, temel meselelerde ve prensiplerinde daima istikrarını muhafaza etmiş.
Neşrettiği ilmî, ahlâkî, edebî, tarihî, fikrî ve sosyal muhtevalı yüzlerce eser ile, muazzam bir neslin yetişmesine vesile olduğunu kültür hayatımızla alâkadar olan hemen herkes tastik ve takdir edilmektedir.
Yeni Asya, âdeta neşriyat ve basın dünyasında bir mektep, bir ekol olmuş. Yetiştirdiği güzîde elemanlar, yine irfan dünyamızın müesseselerinde, etkili mevkilerde hizmetlerini vermeye devam ediyorlar.
Dipnotlar:
1-Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 319.
2-Kemalist, M. Arif Demirer, Anayurt gazetesi, 21.10.13.