26.01.2012 tarihli ve 6270 sayılı yasanın 9 uncu maddesiyle 5510 sayılı yasanın “katılım payı alınması” başlıklı 68'inci maddesinin ikinci fıkrası değiştirilmiştir.
Değişiklikle birlikte, ilâç, muayene ücreti, ortez, protez ve iyileştirme araç ve gereçlerinden yapılacak katılım payı tutarları yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, ayaktan tedavilerde, hekim ve diş hekimi muayenelerinde SGK tarafından 2 TL tutarında muayene katılım payı alınacaktır. Katılım payı tutarı, ayaktan tedavilerde ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında 8 TL, özel sağlık kurumlarında ise 15 TL olarak uygulanacaktır. 6270 sayılı yasayla birlikte, ayakta tedavide sağlanan ilâçlarda, aile hekimince yazılan reçeteler dahil olmak üzere, reçetede yer alan üç kaleme/üç kutuya kadar ilâç/ilâçlar için 3 Türk Lirası, ilave her bir kalem/kutu ilâç için 1 Türk Lirası olmak üzere katılım payı alınmaya başlanmıştır. 6270 sayılı yasadan önce SGK adına eczaneler vatandaştan sadece muayene katılım payı tahsil ederken, 6270 sayılı yasadan sonra yine eczaneler tarafından SGK adına hem muayene katılım payı hem de kutu başı ilâç katılım payı alınması uygulaması başlamıştır. Bu nedenle, bizim vatandaşlara tavsiyemiz mümkün olabildiği kadar, doktorlara üç kutudan fazla ilaç yazdırmamalarıdır. Katılım payı tutarları, emeklinin emekli aylığından kesilmektedir.
Çiftçi kadın sigortalılar erken emeklilik imkânını kaçırmasın
26.01.2012 tarihli ve 6270 sayılı yasa tarımda çalışan çiftçi kadın sigortalılara erken emeklilik imkanı getirdi. Şöyle ki, bu yasadan önce aile reisi olmayan kadın çiftçilerin prim tevkifatına göre çiftçi Bağ-Kur’ları en fazla 2003 yılına kadar götürülebiliyordu. Bir kadın, 2003 yılından önce senelerce çiftçilik yaptıysa ve çiftçilik nedeniyle kendisinden Bağ-Kur/SGK adına prim tevkifat kesintisi yapıldıysa, kadının kocası hayatta olduğu sürece kadın aile reisi sayılmıyor ve Bağ-Kur başlangıcı 2003 yılı öncesine götürülmüyordu. 6270 sayılı yasa, çiftçi kadınlarda aile reisi olma şartını kaldırdı. Bu yasayla birlikte, kadın çiftçiler 2003 yılı öncesinden kendilerinden prim tevkifatı kesildiğini SGK’ya kanıtlarlarsa, 2003 yılı öncesini hizmet olarak kazanabilecekler. Bu durumda, sigorta başlangıçları geriye çekilip daha fazla hizmet süresi elde edecekleri için, daha erken yaşta emekli olabileceklerdir.
Özürlü emekliliğinde kurul raporu gerekir
SORU: Yaklaşık 20 yıldır serbest avukatlık yapıyorum. Sağ gözümden dolayı yüzde 58 oranında sağlık kurulu raporum var. Ben ne zaman emekli olabilirim? Emekli olduktan sonra çalışırsam emekli aylığım kesilir mi?
(Sedat Ayyıldız/Ankara)
CEVAP: Özürlü emekliliği ayrı malulen emeklilik ayrıdır. Özürlü emeklisi olan bir kişi emeklilikten sonra çalışırsa aylığı kesilmez. Malulen emekli olan kişi ise, emeklilikten sonra çalışırsa aylığı kesilir. Serbest çalışan avukatlar, 1 Ekim 2008’den önce 506 sayılı yasa kapsamında topluluk sigortasına tabi idiler. 1 Ekim 2008’den sonra 4/b (eski adıyla Bağ-Kur sigortalısı) sigortalısı oldular. Vermiş olduğunuz bilgilere göre siz, 16 yıl sigortalılık süresi ve 4320 prim ödeme gün sayısıyla SGK’dan emekli olabilirsiniz. Özürlü emekliliği ve malulen emeklilikte SGK tarafından yaş şartı aranmamaktadır. Hangi yaşta olursanız olun, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulunu yerine getirirseniz emekli olursunuz. Ancak, sizin hastaneden aldığınız kurul raporundaki özür oranına SGK’nın sağlık kurulunun da karar vermesi gerekir. Hastaneden aldığınız raporda yüzde 58 özürlü oranı belirtilmişken, SGK sağlık kurulu özür oranınızı daha düşük çıkarabilir. Bu nedenle, hem özürlü aylığında hem malullük aylığında özür oranına SGK sağlık kurulu karar vermektedir.
Sorularınız için e-posta: [email protected] , [email protected]