Ülkemizde sayıları yaklaşık olarak 700 bini bulan temizlikçi kadınların sosyal güvenliği bulunmamaktadır. Bu kadınlar, evlerde haftada bir veya birkaç gün temizlik yaptıkları halde veya evlerde çocuk ve yaşlı bakım işi yaptıkları halde, sosyal güvenceden yoksun olarak çalışmaktadırlar.
Bu tarz çalışan kadınların sosyal güvenceden yoksun olmalarının sebebi, 5510 sayılı yasanın 6’ncı maddesidir. Bu maddede, ev hizmetlerinde süreksiz çalışan kadınların veya ev hizmetlerinde hizmet akdiyle sürekli olarak çalışmakla birlikte, aylık gelirleri asgarî ücretin altında olan kadınların 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası kapsamında sigortalı olamayacağı belirtilmiştir.
Bu maddeye dayanarak, evinde temizlikçi veya bakıcı çalıştıran ev sahipleri, nasıl olsa bu kadın haftada bir işe geliyor düşüncesiyle, sigortalı yapmamaktadır. Oysa, yerleşik Yargıtay kararlarına göre, evde iş yapan kadınlar haftada bir bile olsa işe geliyorsa, ancak bu çalışma durumları süreklilik arz ediyorsa, bu şekilde çalışan kadınların da sigortalı yapılması gerekmektedir.
Toplum olarak yıllarca bu konuyu ihmal ettik. Evimizde kendi çocuğumuza bakıcı tuttuk, yaşlı anne veya babamıza bakıcı tuttuk, ama bunların sosyal güvenliğini sağlamadık. İşte, 5510 sayılı yasa ve Yargıtay kararları önümüzde. Evlerinde, temizlikçi, gündelikçi, çocuk veya yaşlı bakıcısı, cam veya balkon temizlikçisi olarak işçi kadın çalıştıranların, bu kişileri sigortalı yapmaları zorunludur. Aksi takdirde, bunların iş kazası geçirmeleri veya mahkemeye hizmet tesbiti için dâvâ açmaları durumunda yüklü miktarlarda idarî para cezası ödeyecekleri kaçınılmazdır.
Bu konuda gerek Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gerekse diğer ilgili bakanlıkların birlikte hareket ederek, bu alandaki kayıt dışılığı önleyip, istihdam arttırmaya olumlu etki sağlanmaya çalışılmalıdır.