SORU: Eşim 3 ay önce amansız bir hastalığa yakalanarak vefat etti. Geride ben ve 8 yaşında kızım kaldık. Eşimin toplam 840 gün SSK prim günü çıktı. Eşim 18 ay askerlik yaptı. Bu durumda eşim üzerinden bana ve kızıma SGK’dan ölüm aylığı bağlanması için nasıl bir yol izlememiz gerekir? Aysel GEDİK / İstanbul
CEVAP: Eşiniz ölüm tarihinde SSK’lı (4/a sigortalısı) sigortalısıdır. Ölüm aylığı bağlanması için gerekli olan hizmet süresi, kişinin öldüğü tarihte son olarak tabi olduğu sigortalılık statüsüne (Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı) göre belirlenmektedir. Sizin eşinizin öldüğü tarihten önce son olarak tabi olduğu sigortalılık statüsü, SSK sigortalılığı olduğu için, ölüm aylığı buna göre belirlenecektir. Buna göre, eşinizin her türlü borçlanma günleri hariç (doğum, askerlik, yurt dışı borçlanması gibi) prim ödeme gün sayısı 900 gün olduğunda size ve kızınıza eşiniz üzerinden ölüm aylığı bağlanabilir. Ancak, eşinizin toplam prim ödeme gün sayısı 840 gün olduğundan bu şartı yerine getiremiyorsunuz. Size ve kızınıza ölüm aylığı bağlanması için, üstte belirttiğimiz şartın yanında birde prim ödeme gün sayısı ve borçlanma günleri dahil 1800 gün hizmet süresine sahip olduğunda, tarafınıza ölüm aylığı bağlanabilecektir. Sizin eşinizin bu şartı da yerine getirmediği görülmektedir. Bu sebeple, sizin bu yapmanız gereken şey, eşinizin sağlığında bir işyerinde çalışıp da sigorta günleri eksik yatırılan bir işveren varsa, bu işverenle görüşün. Durumunuzu ve toplamda 60 güne ihtiyacınız olduğunu, gerekirse ceza ve prim borçlarını kendinizin ödeyeceğini işverene belirtin. İşveren kabul ederse, iş mahkemesine iş veren aleyhine eşinizi 60 günlük sigortasız çalıştırdı diye dâvâ açın. Mahkeme kesinlikle lehinize sonuçlanacaktır. Mahkeme yaklaşık bir yıl sürer. Mahkeme sonucunda eşiniz üzerinden siz ve kızınız ölüm aylığı alabilirsiniz.
İki kere askerlik borçlanması yapılamaz
Bir okurumuz, SGK’ya en düşük prim miktarı üzerinden askerlik borçlanmasını yaptığını, ancak ileride emekliliğine katkısı olur diye aradaki farkı hesaplatıp tavandan borçlanma yapmak istediğini ve bunun mümkün olup olmadığını sormaktadır. 5510 sayılı kanunun 41'inci maddesine göre, askerlik borçlanması sigortalılar tarafından belirlenen prime esas kazanç üzerinden tesbit edilen borç miktarına göre yapılmaktadır. Yani borçlanma beyan edilen kazanç üzerinden bir kere olmaktadır. Bu sebeple aradaki farkın ödenerek askerlik borçlanmasını yeniden yapmanın mümkün olmadığını düşünmekteyiz.
Resmîyette olan, ancak fiilen olmayan emekli şirket ortağının durumu
SORU: 1999 yılında şirket ortağı iken Bağ-Kur’dan emekli oldum. 2003 yılında iflâs ettik ve vergi kaydını kapattık. Ancak şirket ortakları olarak bir araya gelemediğimiz için, şirketin ticaret sicil ve ticaret odasındaki kayıtları 2007’ye kadar devam etti. Bağ-Kur benden bu sürelerde emekli aylığımdan destek primi kesti. Bu konuda bana nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Ekrem ÖZSOYLU / Ankara
CEVAP: Değerli okurum, sizin durumunuzdaki şirketlere literatürde gayri faal şirketler denilmektedir. Yani, ismi ve ünvanı resmîyette ve resmî kayıtlar üzerinde olan, ancak hiçbir faaliyeti olmayan atıl durumda bulunan şirketlere sizin durumunuz örnek verilebilir. Normal şartlar altında emeklilikten sonra şirket ortaklığı devam eden kişilerin emekli aylıklarından destek primi kesilmektedir. Ancak, diğer şirket ortaklarından kesilen bu destek primi şirketin faaliyetinin devam ettiği gerekçesiyle kesilmektedir. Sizin durumunuzda olan şirketlerin ise, ismi var cismi yok olduğundan, yani faaliyeti bulunmadığından, ortaklarından Bağ-Kur veya SGK tarafından destek primi kesilmemesi gerekir. Bu sebeple, iş mahkemelerine dâvâaçın, sizden SGK tarafından yapılan destek primi kesintilerini kesinlikle geri alabilirsiniz.
Sorularınız için e-posta: [email protected] , [email protected]