Şirket ortakları kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıkları için, 5510 sayılı yasa kapsamında 4/b sigortalısı sayılmışlardır. 4/b sigortalılığının eski adı Bağ-Kur sigortalılığıdır.
Bu sebeple, şirket ortakları esas olarak 5510 sayılı yasa kapsamında 4/b sigortalısı olmaları gerekmektedir. Ancak şirket ortakları, 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasının bütün hükümleriyle birlikte yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008’den önce kendi şirketlerinde SSK’lı olabiliyorlardı. Örnek olarak, Bay A, 10.05.2003’de kendi şirketinde SSK’lı iken, çalıştığı şirkete sonradan ortak olmuşsa, bu ortaklıktan dolayı Bağ-Kur’lu olmasına gerek yoktu. Çünkü, bu kişinin önceden başlayıp devam ede gelen SSK sigortalılığı bulunmaktaydı.
1 Ekim 2008’den sonra kendi şirketinde SSK’lı olma durumu adeta yasaklanmıştır. Yani, bir şirket ortağı şirketteki ortaklığı devam ederken başkalarının şirketinde SSK’lı olarak çalışmaya 1 Ekim 2008’den sonra da devam edebilir. Ancak, bir şirket ortağı kendi şirketinde ortaklığı devam ederken, kendi şirketinde SSK’lı olamaz. Ancak, kişinin 1 Ekim 2008’den önce kendi şirketinde ortaklığı olmasına rağmen kendi şirketinde SSK sigortalılığı da varsa, ve bu SSK sigortalılığı kesintiye uğramadan devam ediyorsa, bu gibi kişiler şimdi bile kendi şirketinde SSK’lı olabilirler. Örnek olarak, Bayan B’nin 2007’de kendi çocuk kreşinde SSK sigortalılığı başlamıştır. Bu sigortalılık günümüze kadar devam etmiştir. Böyle bir durumda, Bayan B gibi durumda olanların her ne kadar kendi şirketinde SSK’lı olmaları 1 Ekim 2008’den itibaren yasaklanmışsa da, Bayan B’nin bu durumu 1 Ekim 2008’den önce oluştuğu için, hakkı baki kalmış ve aynen devam ettirilmiştir.
Ölüm aylığı bağlanmasıyla ilgili önemli detay
5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası 1 Ekim 2008’den itibaren yürürlüğe girince, ülkemizdeki Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı kurumları kaldırılmış ve Sosyal Güvenlik Kurumu kurulmuştur. Ülkemizde sosyal güvenlik kurumları SGK çatısı altında, sosyal güvenlik kanunları ise 5510 sayılı yasa çatısı altında toplanmıştır. Bu toplanmaya rağmen, işçi, esnaf ve memurların tabi oldukları sigortalılık statüsü halen farklı olmaya devam etmektedir. Bu farklılık kendini ölüm aylığı bağlanmasında da göstermektedir. Buna göre, ölüm aylığı ölen kişinin son tabi olduğu sigortalılık statüsü (işçi, memur, esnaf) hangisiyse, o bağlamda bağlanmaktadır. Yani, işçiler için ölüm aylığı bağlanma gün sayısı 900 gün, memurlar ve esnaflar için 1800 gündür. Bu durumda, ölen kişi son olarak şirket ortaklığı veya memurluk yaparken ölürse, hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için 1800 gün prim ödeme gün sayısı aranırken, ölen kişi işçi olarak ölürse 900 gün prim ödeme şartı ile 5 yıl sigortalılık süresi yetmektedir. Yani, ölen kişi işçi iken ölürse hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanma imkânı daha kolay olmaktadır.
Sosyal güvenlikle ilgili sorularınız için:
[email protected]