Yazımının başlığına bakınca Bağ-Kur ve SSK şeklinde sigortalılık halen devam ediyor mu diye soranlar olabilir. Gerçekten de bu şekilde düşünen okurlar haklılar. Çünkü, Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı kurumları 5502 sayılı yasa ile kaldırılıp Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çatısı altında birleştiler. Ancak, toplum ve iş hayatının gereği olarak, hepimiz işçi, hepimiz memur veya hepimiz esnaf veya şirket ortağı olamayacağımız için, sigortalılıkta statü farklılığı devam ediyor. Yani, 1 Ekim 2008’den sonra işçilerin sigortalılığı 4/a sigortalılık statüsü, çiftçi ve esnafların sigortalılığı 4/b sigortalılık statüsü, memurların sigortalılığı 4/c sigortalılık statüsü olmuştur.
Çalışma hayatımızda, bir kişi ömrü boyunca hep aynı işi yapmayıp bazen işçi, bazen çiftçi bazen de memur olabilmektedir. İşte, kişinin çalışma hayatındaki bu değişiklik ve farklılaşmalar emekliliğine de etki etmektedir. Yani, hayatının bir devresini işçi olarak, bir devresini esnaf olarak geçirenler, emekli olurken esnaflık ve işçilik sürelerini birleştirmek suretiyle emekli olmaktadırlar. Sosyal güvenlik uygulamalarında bu duruma hizmet birleştirerek emekli olma denilmektedir.
5510 sayılı sosyal güvenlik kanununa göre işçilerin sigorta prim borcunu işverenler, esnaf ve çiftçilerin prim borcunu bizzat kendileri ödemekle yükümlüdürler. Bu sebeple, işçiler yalnızca işçilik süreleri üzerinden emekli olurken SGK’ya prim borcu olup olmadığına hiç bakılmaz. Ancak, işçi olan bir kimse SSK (4/a) hizmet süreleri ile Bağ-Kur (4/b) hizmet sürelerini birleştirerek emekli olacaksa, SGK tarafından bu kişiden mutlaka Bağ-Kur borçlarını kapatması istenmektedir.
Örnek olarak, Ahmet amcanın 15 yıl Bağ-Kur hizmet süresi ve emekliliğe yakın son 6 yıl da SSK hizmet süresi bulunmaktadır. Ahmet Amca, SSK şartlarında emeklilik daha avantajlı olduğu için SSK’dan emekli olmak istemektedir. Ancak, Ahmet Amcanın Bağ-Kur hizmetlerinin karşılığı olarak, SGK’ya yaklaşık 22.000 TL prim borcu bulunmaktadır. Ahmet Amca, SSK şartlarından emekli olabilmesi için SGK’ya bu prim borcunu ödemesi zorunludur. Aksi takdirde Ahmet Amcaya borcunu ödemeden aylık bağlanmaz.
Farz-ı misal olarak, Ahmet Amca SGK’ya emeklilik talebini yazılı olarak 2010 yılı Kasım ayında verse, ancak söz konusu Bağ-Kur hizmetlerinden dolayı oluşan prim borcunu 2011 yılı Mart ayında ödeyip kapatsa, emekliliği (aylık başlangıcı) borcunu tamamen ödediği tarihi takip eden aybaşı olan 2011 yılı Nisan ayından itibaren başlayacaktır. Bu sebeple, SSK şartlarında emekli olmak isteyen ancak bu emekliliği Bağ-Kur hizmetlerini birleştirme yapmak suretiyle hak edecek okurlarımıza, ileride hak kaybına uğramamaları açısından emekliliklerine az bir zaman kala prim borçlarını kapatmalarını önemle tavsiye ediyoruz.
Üniversite kaydını donduran öğrenci yetim aylığı alamaz
Son zamanlarda e-posta adresimize kaydını donduran öğrencilerin SGK’dan yetim aylığı alıp alamayacağına yönelik sıkça sorular sorulmaktadır. Bilindiği üzere, kayıt dondurma işlemi bütün üniversitelerin yönetmelik ve diğer mevzuatlarında yer almaktadır. Ancak, belli şartların taşınması halinde kayıt dondurma işlemi yapılmaktadır. Kaydını donduran öğrencinin ilgili üniversitedeki öğrencilik pozisyonu askıdadır. Yani, öğrenciliği devam etmekle birlikte öğrencilik hakları adeta dondurulmuştur. Bu sebeple, Sosyal Güvenlik Kurumu kaydını donduran öğrencinin yetim aylığını devam ettirmiyor. SGK, yetim aylığı alan öğrencilerin eğitimlerinin devam edip etmediğini her yıl öğrenci belgesi ile ispatlamasını istiyor. Öğrenci belgesinin üzerinde “kaydı dondurulmuştur” yazan öğrencinin yetim aylığı kayıt dondurma işlemi sonuçlanıncaya kadar ödenmiyor.
Emeklilik, Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı’yla ilgili sorularınız için e-posta: [email protected], [email protected]