6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 125’inci maddesine göre, anonim şirketler tüzel kişiliği olan ticaret şirketleri olup, Türk Medenî Kanunu’nun 48’inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilmektedirler. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 365’inci maddesine göre, anonim şirketler şirket yönetim kurulu tarafından yönetilmekte ve temsil olunmaktadır.
SGK, anonim şirketlerin işveren prim borçlarından dolayı hem borca konu olan dönemde şirkette yönetim kurulu başkan ve üyeliği yapmış kişilere icra takipli ödeme emri göndermekte, hem de şirket tüzel kişiliğinin bilinen adresine icra ödeme emri göndermektedir.
Anonim şirketlerin yönetim kurulu başkanı ve üyeleri de, icra takibine konu olan işveren prim borçlarının öncelikle şirket tüzel kişiliğine yönlendirilmesi gerektiği, borcun şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemediği takdirde, şahıslarına yönlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek borca itiraz etmekte ve bu konuda iş mahkemelerine dâvâ açmaktadırlar.
SGK, prim alacağı takiplerini 6183 sayılı yasa hükümlerine göre yapmaktadır. 6183 sayılı yasanın “Kanunî temsilcilerin sorumluluğu” başlıklı mükerrer 35’inci maddesinde; “Tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsî mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.” hükümleri bulunmaktadır.
Üstteki yasa metninde yer alan bu hükümlerin uygulaması şu şekilde yapılmaktadır: SGK tarafından öncelikle şirketin malvarlığı araştırılmalıdır. Bunun için, tapu dairesine, emniyete ve diğer ilgili birimlere SGK tarafından yazı gönderilmelidir. Ticaret Sicil Gazetesinde yazılı olan şirket sermayesi, şirketin asıl olarak malvarlığı olmayıp, bu rakam şirketin ödenmiş sermayesidir.
SGK tarafından şirketin malvarlığının, borcu ödemeye yeterli olmadığı anlaşılırsa, yönetim kurulu başkan ve üyeleri hakkında ödeme icra emir tebligatları gönderilebilir. Kaldı ki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 329’uncu maddesine göre, anonim şirketler, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnızca malvarlığıyla sorumlu bulunan şirketlerdir.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, SGK tarafından borcun ödenmeyeceğinin anlaşılması durumu illa kesinleşmiş bir karara ve ilâma dayanmasına gerek bulunmamaktadır. SGK tarafından borcun ödenme ihtimalinin olmaması veya olamayacağının anlaşılması durumu, anonim şirketlerin yönetim kurulu başkan ve üyeleri hakkında takibat yapılması için yeterli görülmektedir.
Bu konudaki Yargıtay kararları incelendiğinde, şirketin borcu ödeyemeyeceğinin haciz vesikasıyla ortaya konulmasına gerek bulunmamaktadır. SGK’nın şirket tüzel kişiliğine yaptığı icra takibinin sonuçsuz kalması, şirketin tebligat adresinde bulunamaması durumları dahi şirketin borcu ödeyemeyeceğini göstermektedir.
Özetle, kendilerine SGK tarafından anonim şirketin SGK işveren borcundan dolayı icra ödeme emri gönderilen kişiler, eğer anonim şirketin malvarlığı bu borcu ödemeye fazlasıyla yetiyorsa, borcu ödemeden, söz konusu borcun şirket tüzel kişiliğinden tahsili için dâvâ açsınlar. Eğer, SGK’nın icralık alacağı, şirket sermayesine yakın veya fazlaysa, SGK, anonim şirketin tüzel kişiliğine başvurmadan şirket yöneticilerine icra takibi başlatabilir. Bu noktaların bilinerek hareket edilmesi okurlara tavsiyemizdir.
Not: Her hafta Cuma günleri bu köşede olacağız. Sosyal güvenlikle ilgili karşılaştığınız sorularınızı [email protected] e-posta adresine yazın. Sizin için cevaplayalım.