25.02.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı torba kanun 12 Eylül 1980 darbe mağdurlarına borçlanma hakkı getirdi.
Torba kanunun geçici 36'ncı maddesine göre, 13.05.1971 tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar dolayısıyla yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraat kararı verilenlerin, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri için kendilerinin ya da hak sahiplerinin (eş, çocuk ana ve baba gibi) bu durumlarını belgeleyerek 25 Ağustos 2011’e kadar talepte bulunmaları kaydıyla, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri borçlanarak, borcun tebliğ tarihinden itibaren altı ay içerisinde kendilerince veya hak sahiplerince ödenerek prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir. Sigortalılık başlangıç tarihinden önceki borçlanılan süreler sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmez. Bu durumlarından dolayı dava açıp tazminat alanların borçlanma primleri kendileri tarafından ödenecek, tazminat almamış olanların ise Hazinece ödemesi yapılacaktır. Bu şekilde borçlanılan süreler Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında (eski tabirle SSK sigortalılığı) prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilecek.
Ayrıca, 5434 sayılı Kanuna tabi memur olarak çalışmakta iken 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar dolayısıyla yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin, herhangi bir sebeple hizmet sayılmayan gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri, kendileri veya hak sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek 25 Ağustos 2011’e kadar talepte bulunmaları kaydıyla, gözaltına alındığı veya tutuklandığı tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık derece ve kademesinin talep tarihindeki katsayılar ve emeklilik keseneğine esas aylığın hesabına ait diğer unsurlar ile kesenek ve karşılık oranları esas alınmak suretiyle hesaplanacak borçlanma tutarının altı ay içerisinde kendilerince veya hak sahiplerince ödenmesi halinde hizmet sürelerine eklenecektir.
Okurlara cevaplar
SORU 1: 1982 ve 1989 yılında Marmara Birliğe zeytin döktüm. Fişleri mevcut. 2001 yılında Ziraat Odası kaydım var. 65 yaşında bir bayanım. Emekli olabilir miyim? (M. Tarık İNCE)
CEVAP 1: Sizin gibi çiftçilerin sattıkları ürünlerden Bağ-Kur adına tevkifat kesintisi yapılmaya 1 Nisan 1994 tarihinden itibaren başlandı. Dolayısıyla 1982 veya 1989 yıllarında Marmara Birliğe zeytin satmanız size sigortalılık başlangıcı vermediği gibi sizi sigortalı da yapmaz. Ancak, 1994 ve devamı yıllarda Marmara Birliğe zeytin satmışsanız ve bunlardan Bağ-Kur adına tevkifat kesilmişse bunlara istinaden hizmet kazanıp emekli olabilirsiniz.
SORU 2: 1996 yılında sigortalı oldum. 1999 yılından beri sigortam tam yatıyor. Emekli olmak için ne kadar prim ödemem gerekir? (Halit OKATAN)
CEVAP 2: SSK şartlarında emekli olabilmeniz için 5825 gün prim ödemeniz gerekir. Ayrıca bunun yanında 56 yaşını da ikmal etmeniz ve 25 yıl sigortalılık süresine sahip olmanız gerekmektedir.
SORU 3: 1987 yılında ticaret lisesi son sınıf son döneminde 4 ay kadar staj yaptım ve sigorta numarası aldım. Bu numaranın emekliliğe başlangıç sayılamayacağını yakın zamanda öğrendim. Sigortadan bilgi istediğimde hiç prim yatırılmadığını öğrendim. Bu konuyla ilgili bir hukuk mücadelesi olabilir mi? 2. sorum; 1992 aralık ayında yedek subay okulunda askerliğe başladım. Okulla birlikte 12 ay yedek subay olarak askerlik yaptım. Yedek subaylık tarihi emekliliğe başlangıç olarak kabul edilir mi? (Musa ŞEN)
CEVAP 3: Staj sigortalılığına ilişkin yatmayan priminiz için herhangi bir hukuk mücadelesi vermenize gerek yok. Çünkü anılan dönemlere ilişkin priminiz yatsa bile sigorta başlangıcı kabul edilmeyecek ve dolaysıyla emekliliğinize bir etkisi olmayacaktır. Ancak, 1992 yılında yedek subaylığınız sigorta başlangıcı kabul edilir. Ayrıca, bundan dolayı üç ay da yıpranma payı (fiili hizmet süresi) alırsınız.
SORU 4: Kadrolu öğretmenim. Anne ve babamın hiçbir güvencesi yoktu onları üzerime aldım. Emekli Sandığı’na tabiyim. Ben onlardan aylık para yardımı alabilir miyim? Çocuğum var ondan çocuk yardımı alıyorum meselâ. Onun ana ve babam için de aile yardımı diye para alabilir miyim? (Ali TOKER)
CEVAP 4: 657 sayılı kanunun 202'nci maddesine göre, ancak çalışmayan eşiniz ve çocuklarınız için aile yardımı alabilirsiniz. Bu anlamda anne ve baba için aile yardımı almanız mümkün değildir. Ancak, bu konuda ileride bir yasal düzenleme yapılırsa memurun üzerinden sağlık yardımı alan ana ve baba için memurun yardım parası alması mümkün olabilir.
Sorularınız için e-posta adreslerimiz:
[email protected] ,
[email protected].