"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İman-ı Bilasyon

Adnan NACİR
23 Eylül 2018, Pazar
Bugünlerde ülkemizin ekonomik bir kriz içerisinde olduğu söyleniyor. Bu iddiaya en ikna edici cevap, devletin tepesinden geldi: “Bizde kriz mriz yok, bunların hepsi manipülasyon”

Devlet büyüklerinin sözlerine sorgusuzca inanmaya “iman-ı bilaisyan” denir. Söylemesi zor olduğu için zaman içerisinde değişime uğramış ve halk ağzında iman-ı bilasyon şeklini almıştır. Ekonomik iman-ı bilasyonun şartları şunlardır: 

1. Enflasyonu kabul etmemek

2. Enflasyonun sebep olduğu fahiş zamları kabul etmemek

3. Döviz kurlarındaki yüksek değerlerin gerçekliğine inanmamak

4. Ödeme dengelerindeki sıkıntıları görmemek

5. İflas eden, batan şirketleri yok saymak

6. Borç olarak alınan paraların bir gün ödenmesi gerektiğini düşünmemek

Yine de Şahlanıyor Aman, Türkiye’nin Ekonomisi...

Ben şahsen krize inanmıyorum. Bir kere, tam 12 Eylül günü Cumhurbaşkanımızın Varlık Fonu başkanlığına Recep Tayyip Erdoğan’ı ataması, ekonomide “yine de şahlanıyor aman” etkisi yaptı, inkâr etmeyin. Sonra, seçimden önce verilen ahtlere bağlı olarak başlaması gereken “Sözüm Süreci” kapsamında kısa zamanda PPK (Para Politikaları Kurulu) faiz silahını bırakacak ve anaparalar artık ağlamayacak. Dolar’ın yükselmesini dert etmeyin, şu sıralar ecnebilerin adına falling stars dedikleri bir akım var, ünlüler düşmüş halleriyle selfi çektirip paylaşıyor. Bizim de en çok yükselen yıldızımız dolar. Kendisini ikna ettik mi, hemen o akıma uyup düşecektir. 

Ekonomi yönetimimizin ne kadar başarılı olduğu şundan da anlaşılabilir, krizle resmen dalga geçiyoruz. Hababam Sınıfı filminde Hafize Ana (Adile Naşit) sınıfa yeni gelen öğrenciye yapılan kollektif şaka için öğretmen rolüne bürününce, sınıfa girer girmez sözlü yapacağını söylüyordu. Hemen ardından “kağıtları çıkarın” demişti. Şaşıran yeni öğrenci Ahmet, “sözlü demedi mi, kağıtları neden çıkarıyoruz?” diye sorunca hemen “Sıfırcı Hafize”nin şaşırtmayı çok sevdiği, sağınının solunun belli olmadığı ve sözlü gibi başlayıp yazılı ile devam edebileceği söylenmişti. Ekonomi bakanımız da OVP gibi başlayıp YEP’e dönüşen bir program açıkladı. 

Uçakları Karadan Yürütmek

Geçim sıkıntısı çeken bir aile lüks bir araba alabilir mi? Yahu almayı bırakın, kendisine hibe edilse bile vergisiydi, sigortasıydı, muayenesiydi, bakımıydı derken o araba kapının önünde duracak olsa da, sabit bir sürü masrafı olacak. Ben olsam, o arabayı hemen satar borçlarımı öderim. Durumumuz gerçekten kötü olsa 500 milyon dolar istenen bir uçağa talip olur muyduk hiç? Şu anda galiba en son hediye edildiği söylenen uçakla birlikte Cumhurbaşkanlığı’na ait 13 uçak var. Bu kadar uçağı ne yapacaklar demeyin. Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız var. Her bir yıldız bir uçak temsil etse, 16 uçak bulundurmak gerekir. Cumhurbaşkanının kendisi için iki uçağı olsa, Varlık Fonu başkanının da bir uçağı olmasın mı? Sonra başkomutana da en az bir tane gerekir. Yürütmenin başındaki isim de sıfatına layık olarak uçak yürütmek isteyecektir. Yürütmek derken, gerçek anlamıyla karada yürütmekten bahsediyorum. Gemileri karadan yürüten ecdada layık olmak gerekmez mi? Onların zamanında en gelişmiş araç gemi olduğundan gemileri yürüttüler. Zamanımızda ise yaygın olarak kullanılan en gelişmiş araç uçak. Yürütmemizin başı da dosta güven, düşmana korku vererek uçak filosunu karadan yürütüp gönülleri fethedebilir pekala...

KASIMPATI

Şimdi diyeceksiniz ki, elektrik, su ve akaryakıt başta olmak üzere iğneden ipliğe herşeye zam gelmiş, ülkenin en büyük sermaye grupları bankalara yaptıkları ödemelerde zorlanıp yapılandırma istemiş, kimi paralarını yurtdışına çıkarmış, paramız sene başından beri %75 değer kaybetmiş, faiz oranları fırlamış, çok ünlü firmalar bile ardı ardına konkordato ilan ediyor, alacaklarını tahsil edemeyen ve borcunu ödeyemeyen bir çok esnaf kapısına kilit vurmuşken uçan saray almanın, ejderli sumutinin zamanı mıydı? Yaprak dökerken bir yanımız, bir yanımızın bahar bahçe olması normal mi?

Sakın ha, bütün bunlara bakıp bir kriz olduğunu düşünmeyin. İman-ı bilasyon’u hatırlayın. Yaprağını döken de, bahçeye bahar yaşatan da aynı çiçektir, krizantem çiçeğidir. Özür dilerim, kriz mriz yoktu değil mi, çiçeğin yerli ve milli ismini veriyorum: Kasımpatı...

 

Okunma Sayısı: 3668
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı