Bildiğiniz gibi, geçen haftasonu başlattığımız bir sokağa çıkma yasağı oldu. İnce bir planlama sonucunda en uygun zamanda ilân ettik bu uygulamayı. Bütün marketlerin kapanmasını bekledik ki, kimse gidecek bir yer bulamasın.
Yasak başladıktan sonra da ilân edebilirdik. Neticede, “Milletimiz ekmeği evde yapıyor artık” dediler, o yüzden yasağı erkenden duyurmayı çok önemsemedik. “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” şiarında olanlar var, “Sen haklısın ey Musa, ama bizim karnımızı Firavun doyuruyor” diyenler var. Biz herkese eşit mesafede durup her kesime âdilce davranıyoruz. Kimseyi mağdur etmemek adına, ekmek-hürriyet ikileminden insanımızı kurtardık. Hürriyeti de, ekmeğe erişimi de aynı anda kıstık. Böylece, kimse bir tercih yapmak zorunda kalmadı.
Tabiî ki, o son iki saatte istemediğimiz görüntüler çıktı ortaya. Ben çok üzüldüm, çok üzüldüm... Böyle kavga olmaz, gelseydiler ön tarafa ben birer tane verirdim. Eyvah eyvah… Ben sizin hepinize maske, ekmek, luppo veririm, neden orada kavga ettiniz, ayıptır. Siz tam aksine birbirinizin lehine fedakârlık yapacaksınız, çok ayıp. Ben yakıştıramadım, çok ayıp, koruyun sosyal mesafenizi...