20.06.2023 Salı gece 1:30 civarı telefon zili ile uyandım.
Telefonda Latif Bozkurt ağabey, Mehmet Özyurt ağabey’in Ankara Gata Hastanesinde yoğun bakımda yatarken, aniden vefat haberini verince bir kez daha “innaa lillah, ve innaa ileyhi raaciun” kelamı ile bir anda varken, bir anlık nefesin son bulması ile ne kadar kısa bir zaman aralığında insanın alem değiştirebileceğini yakinen hissetmiş oldum. Zira daha bir önceki Perşembe Hatay online dersinde aramızda, muhabbetimizde idi.
Haberin üzüntüsü ile bir müddet uyuyamadım. Bu arada hatırıma nasılsa iyi insanlar vefat ettiğinde yer gök hüzünlenir, göz yaşı dökermiş hakikati hafızama geldi. Aceba Hacı Mehmet Özyut ağabeyin vefatı ile bu durumun bir tevafuku olacak mı diye tezekkürde bulunurken, bir müddet sonra bardaktan boşanırcasına, sabaha kadar yağmurun yağdığına müşahit oldum. Bir kez daha yakinen ve aynen müşahede ve rivayetle anlaşıldı ki; Hz. Enes (ra) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Bir mü’min için mutlaka (semadan) iki kapı vardır: Birinden ameli yükselir, diğerinden de rızkı iner. Bu mü’min ölünce, her iki kapı da ağlarlar. Şu âyet bu duruma işaret eder: ‘Ne gök ne yer onların üzerine ağlamadı...’ (Duhân, 44/29).” [Tirmizî, Tefsir, Duhân, (3252).]
Bu ayetle ilgili olarak Merhum Bediüzzaman şu açıklamayı yapar: “Mefhum-u sarihiyle ferman ediyor ki: ‘Ehl-i dalâletin ölmesiyle insan ile alâkadar olan semavat ve arz, onların cenazeleri üstünde ağlamıyorlar, yani: Onların ölmesiyle memnun oluyorlar.’ Ve mefhum-u işarisiyle ifade ediyor ki: ‘Ehl-i hidâyetin ölmesiyle semavat ve arz, onların cenazeleri üstünde ağlıyorlar, firaklarını istemiyorlar.’ Çünkü: Ehl-i iman ile bütün kâinat alâkadardır, ondan memnundur. Zira iman ile Hâlık-ı kâinatı bildikleri için, kâinatın kıymetini takdir edip, hürmet ve muhabbet ederler. Ehl-i dalâlet gibi tahkir ve zımnî adâvet etmezler.”
“Ey insan, düşün! Sen alâ külli hal öleceksin. Eğer nefis ve şeytana tâbi isen, senin komşuların, belki akrabaların, senin şerrinden kurtulmak için mesrûr olacaklar. Eğer euzu billahi mineşşeytanirracim deyip Kur’ân’a ve Habib-i Rahmân’a tabi isen o vakit semâvat ve arz ve mevcudat, herkesin derecesine nisbeten, senin derecene göre senin firakından müteessir olup mânen ağlarlar. Ulvi bir mâtem ile ve haşmetli bir teşyi ile, kabir kapınızla girdiğin bekâ âleminde senin derecene nisbeten senin için bir hüsn-i istikbal var olduğuna işâret ederler.” (Bediüzzaman Said Nursi, Lem’alar, 13. Lem’a)
İskenderun eşrafından tam bir demokrat, Yeni Asya okuyucu, Risale-i Nur talebesi, aslen Niğde Koyunlu’dan Hacı Mehmet Özyurt hem ahiret kardeşimiz, hem komşumuz, hem hac refikimiz olmakla vefat etmiş, Rahmeti Rahmana kavuşmuştur.Rabbim cennetinde buluştursun inşallah.